Connect with us

Güncel

Günaydın TÜRKİYE!

Published

on

Kobani'nin IŞİD tarafından işgal edilmesiyle eş zamanlı İsrail'in bölgedeki tüm operasyonlarını görmezden ve duymazdan gelen AKP hükümeti, Mescid-i Aksa baskını ile her şeyden yeni haberdar olyormuş gibi davranıp İsrail'i fırsatçılıkla suçladı.

Oysa İsrail aylardır Gazze'de yeni yerleşim alanları açılmasından tutun da Mescid-i Aksa'ya müslümanların girişini yasaklamaya varıncaya kadar bir çok operasyona imza attı. İsrail gemi öylesine azıya aldı ki ABD bile onu firenlemekte zorluk çekti.

Beyaz Saray üst üste İsrail'e ültimatom verirken Türkiye bunlardan çok uzakta Kobani'ye endekslenmişti. Türkiye'yi yönetenler hem Kobani'ye endekslenip hem de Kobani'yi gündemde tutmaya çalışan PKK'nın ekmeğine yağ sürerken, “Neden Kobani gündemde tutuluyor” gibi komik ifadeler kullanıyordu.

İsrail'in bölgedeki haddini aşan girişimleri ABD'yi bile çileden çıkartırken bütün bunları Türkiye'nin görmemiş ve duymamış olması imkansızdı. Ama ne yazık ki şimdi, bugün Türkiye'yi yönetenler her şeyi yeni duyuyormuş gibi İsrail'i fırsatçılıkla suçlamaya başladı.

Kim bilir şimdi olduğu gibi o günlerde de Türkiye'yi yönetenlerin işine Kobani olaylarının ön planda tutulması geliyordu ve yandaş medya da bu konuya azami ölçüde hassasiyet gösteriyordu. Mescid-i Aksa'ya müslümanların girişini geçtiğimiz hafta yasaklayan İsrail'e çıt çıkartmayan Türkiye, bütün dünya Mescid-i Aksa'yı konuşmaya başlayınca birden bire yine mahallenin şahini kesildi.

AKP Ankara İl Başkanlığının, Ankara Büyükşehir Belediyesi Ala Tesisleri'nde sivil toplum kuruluşları temsilcilerinin iştirakiyle düzenlenen toplantıda konuşan Başbakan Yardımcısı Yalçın Akdoğan İsrail'in Mescid-i Aksa'daki tutumunu eleştirdi.

İsrail askerlerinin Mescid-i Aksa'ya baskınını değerlendiren Akdoğan, bunun kabul edilebilir yanı olmadığını, 21. yüzyılda bu kadar fütursuz, pervasız bir olayın yaşanamayacağını söyledi.

Başbakan Yardımcısı Akdoğan, “Bir barış şehrine, barış mescidine, semavi dinlerin ortak kutsal alanı olan bir yere siz postallarınızla girip orayı kirletmeye çalışacaksınız. O kirli postallarınızla siz o kutsal mekanları kirletemezsiniz ancak kendiniz kirlenirsiniz. Bu, yoldan çıkmış bir hükümetin, yönetimin yapabileceği bir uygulamadır” dedi.

Bir grup veya örgütün yoldan çıkabileceğini, fanatik olabileceğini, bunlarla mücadelenin daha kolay olduğunu kaydeden Akdoğan, “Ama bir devlet, hükümet, yönetim yoldan çıkarsa, sapkın davranışlar sergilerse, zulüm yapmaya başlarsa o zaman ne olacak? İşte o zaman bütün insanlığın bir araya gelmesi gerekiyor. Ortak bir tavır takınması gerekiyor” diye konuştu.

Akdoğan, İsrail'deki zalim yönetimin, bu zulümleri kutsal mekanlarda sergilediği fütursuz tavır ve barbarlıkla da ortaya koyduğunu ifade ederek, dünyanın gündemi Suriye, Irak, Kobani olaylarına kaymışken bunun bir fırsatçılık olduğunu dile getirdi.

İşgalci, tek tipçi, etrafındaki her şeyi yok etmeye alışan bir zihniyetin, kendini dünyanın merkezine koyan ve kendinden başka hiç bir şeyi kabul etmeyen bir anlayışın hükümet olması halinde herkese zulmedeceğini vurgulayan Akdoğan, “Eğer bugün Ortadoğu'da Arap Baharı tersine döndüyse, milletin seçtiği iktidarlar darbeyle devrildiyse, zalim rejimler halklarını öldürmeye devam ediyorsa, burada demokrasiden korkuluyorsa bunun iki sebebi var. Bir tanesi otoriter rejimlerin demokrasiden, halkın iradesinden korkmasıdır ve ikinci de İsrail'dir” şeklinde konuştu.

İsrail'in, bölgedeki ülkelerde halkın iradesinin yönetime yansıması halinde kendi sapkınlıklarına seyirci, zulümlerine sessiz kalınmayacağını bildiğini, bu yüzden demokrasiden korkulduğunu anlatan Akdoğan, birçok bölgede yaşanan olumsuzluğun ardında bu anlayışın bulunduğuna dikkati çekti.

KUDÜS'TE YÜKSEK GERİLİM

MESCİD-İ AKSA YASAĞI KALDIRILDI


ALTINDA KALMAK

Click to comment

Leave a Reply

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir