Güncel
Yavuz hırsız misali!
Bölgede termik santral yapacak olan şirket yetkilileri ve özel güvenlik görevlilerinin, kendilerini dövdükleri gerekçesiyle aralarında kadınların da bulunduğu Yırcalı köyü sakinlerinden şikayetçi olduğu ortaya çıktı. Jandarmanın “şüpheli” olarak ifadesini aldığı köylülerden 46 yaşındaki Münevver Özkılınç, “Bir bana bakın bir de o güvenlik görevlilerine. Ben kimi dövebilecek güçteyim?” dedi.
Kolin Grubu'nun geçen hafta perşembe günü köylülerin direnişine rağmen ağaç katliamını gerçekleştirdiği olayda şirket yöneticilerinin ve özel güvenlik görevlilerinin köylülerin kendilerini dövdüğü gerekçesiyle şikayetçi oldukları ortaya çıktı.
6 bin zeytin ağacının kesilmesinden 12 saat sonra Danıştay 6’ncı Dairesi’nin aslında çok daha önce verdiği ’yürütmeyi durdurma’ kararı ortaya çıktı. Bunun üzerine de araziye çevreleyen tel örgütler köylüler tarafından söküldü. Yeni zeytin fidanları dikildi. Danıştay’ın kararının ardından Kolin şirketi, 50’si özel güvenlik görevlisi, geri kalanı inşaat işçisi olmak üzere toplam 100 kişinin işine son verdi.
KÖYLÜ KADINLAR, GÜVENLİKCİLERİ DÖVMÜŞ
Bugün Sabah saatlerinde Yırcalılar’ı, şoke eden yeni bir gelişme daha yaşandı. Geçen cuma günü yaşanan arbede sırasında, şirket yetkilileri ve özel güvenlik görevlilerinın, yaralanan, yerlerde sürüklenen köylülerin, kendilerini dövdükleri gerekçesiyle şikayetçi oldukları ortaya çıktı.
Şikayet üzerini harekete geçen Jandarma ekipleri de prosüdür gereği, kadınların da bulunduğu köylülerin ’şüpheli’ olarak ifadesini almaya başladı.
Şüphelilerden birisi ise 46 yaşındaki Münevver Özkılınç oldu. Kendisinin zeytinlerini savunmaya çalıştığını söyleyen Münevver Özkılınç, “Bir bana bakın bir de o güvenlik görevlilerine. Ben kimi dövebilecek güçteyim? Birisi gelip bana söylesin bakayım. Bu bir anneye yapılan ayıptır” dedi.
Aynı gün başından yaralanıp hastaneye kaldırılan Emin Özkılınç da yine şüpheliler arasında yer aldı. Özkılınç, “Başından yaralanan ben, hastaneye gidip tedavi olan ben. Onları döven de ben. Bu işte bir yanlışlık yok mu?” dedi. Köylülerin avukatı Deniz Bayram ise “Aslında o gün orada neler yaşandığını tüm Türkiye’de herkes biliyor. Ama dayak yiyen meğer köylüler değil, yerlerde sürüklenen köylüler değil, onlarmış. Köylüler şimdi ifade vermek zorunda kalıyor” dedi.