Connect with us

Güncel

“110 imza ile AYM’ye gitmek büyük yanlış!”

Published

on

Diyarbakır'ın halen 5 mahallesinde sokağa çıkma yasağı süren Sur İlçesi'nde incelemelerde bulunan CHP İstanbul Milletvekili Sezgin Tanrıkulu, partisinin içinde sıkıyönetim ilan edilmesine neden olan dokunulmazlıkların kaldırılması ile ilgili Anayasa değişikliğinin HDP tarafından Anayasa Mahkemesi'ne götürülmek istenmesini değerlendirdi.
Dokunulmazlık tartışmaları ve meclisten çıkan Anayasa değişikliğinin Anayasa Mahkemesi'ne götürülmesi ile ilgili tartışmaları değerlendiren Tanrıkulu, “Bu benim avukat ve siyasetçi olarak görüşümdür, 110 imza ile Anayasa Mahkemesi'ne gitmek kadar siyasetten yanlış bir şey yoktur. Parlamento yanlış bir karar vermiştir. Bu yanlış siyasi karar tarihi bir hatadır. Anayasa Mahkemesi'ne gidildiği zaman, Anayasa Mahkemesi, bunu avukat kimliğimle söylüyorum, Anayasa Mahkemesi'nin emsal kararları var. Yüzde yüz ret kararı verecek. Dolayısıyla parlamentonun bu yanlış kararı, Anayasa Mahkemesi tarafından da kabul edilecek. Ve Erdoğan, aynen şunu diyecek, 'Ey halkım, ey yabancı dünya bak görüyorsunuz değil mi, sizin meşru olarak gördüğünüz Anayasa Mahkemesi de bu kararı onadı. Yani anayasa uygun buldu. Ne bağırıp, çağırıyorsunuz' diyecek. Dolayısıyla, Erdoğan ve AKP'nin eline yanlış siyasi kararı veren ve Türkiye'nin gündemine dokunulmazlık mevzusunu sokanlara, onları onaylayacak yeni bir argümanı vermemek lazım. 15 gün sonra Anayasa Mahkemesi bir karar verir ve bunların elleri güçlenir. Ellerini siyasetten güçlendirmemek lazım. Bu siyasi hamle, yanlış bir hamledir. Bu benim kişisel görüşümdür. HDP'den CHP'den bağımsız olarak” dedi.
“REFERANDUMA GİDİLSEYDİ BİR ÇATIŞMA ORTAMA YAŞANACAKTI “

CHP İstanbul Milletvekili Sezgin Tanrıkulu, CHP'nin neden dokunulmazlık oylamalarında “Hayır” oyu kullandığı ile ilgili soru üzerine, “Olguları doğru değerlendirmek lazım. İlk turda gözlemledik. 330'un altına düşmeyeceği açık açık ortaya çıktı. Benim hangi görüşte olduğumu biliyorsunuz. 330'dan düşme imkanı yoktu. İlk turda 367'yi aşamadılar. 367'nin altında kalsaydı iki ay sonra referandum olacaktı. 2 ay boyunca Türkiye'nin her yerinde bir Kürt-Türk çatışma zemini hazırlanacaktı. Burada belki hava güzel. Ama batıda yaşayan Kürtler var. Orada bir çatışma ortamı yaşanacaktı. Bir nefret tohumu ekilecekti. Sonuçta bu değerlendirme yapıldı. O değerlendirmede 367'nin üzerinde bir oy çıktı. Sadece madalyonun bir yüzünü görmeyin. Çok zor dönemde geçiyoruz. Burada bir çatışma yaşanıyorsa, bu çatışma Türkiye'ye yayılmamış. Erdoğan'ın niyeti referandum yoluyla bu kutuplaşmayı, nefreti Türkiye'nin her yerine yaymaktı. Hiç olmazsa bunun önüne geçildi. Madalyonun diğer tarafına bakın” diye konuştu.
FOTOĞRAFLI
Click to comment

Leave a Reply

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir