Güncel
Başbakan’dan flaş açıklamalar
Başbakan Binali yıldırım bakanlar kurulu toplantısı sonrasında açıklama yaptı. “Millet ayrışma istemiyor” diyen Yıldırım, “Ülkenin ana meselelerinde iktidar muhalefet ayrımı olmayacak” ifadelerini kullandı. Yıldırım, Gaziantep saldırısını bir çocuğun gerçekleştirdiği yönündeki bilgiyle ilgili ” Saldırının kimin yapıldığı, hangi örgütün yaptığı konusunda erken kanaatler doğru değildir. Tabi ki onaylanacak durum değildir. Henüz kimin yaptığı, çocuk mudur büyük müdür, öyle bir rivayet var. Güvenlik kuvvetlerimiz ona yoğunlaşıyor. Ve elde edilenlerle olayın arkasında kimler var onlar da ortaya çıkarılacak.” diye konuştu.
İşte Yıldırım'ın açıklamasından satır başları:
Daha hayatının baharına bile gelmemiş çocukları, çocukları kullanarak katleden alçak terör örgütlerini en ağır kelimelerle lanetliyoruz. Vatandaşlarımızın acılarını paylaşıyoruz. Milletimizin acısını paylaşıyoruz.
Bu sabah resmi konutta, CHP ve MHP genel başkanları sayın Kılıçdaroğlu ve Bahçeli ile bir araya geldik. 15 temmuz başarısız darbe girişimi sürecinde başlattığımız dayanışma ve işbirliğinin ülke menfaatleri, Türkiye’nin geleceği konusunda o günden bugüne kadar büyük bir kararlılıkla devam ettiriyoruz. 7 Ağustos’ta Yenikapı’da yaşanan ve Türkiye’ye yeni kapılar açan o birlik beraberlik ruhunu devam ettirmek, ülkemizin terörle mücadelesinde, ülkemizin iç ve dış sorunlarını kolayca aşmasında temel konularımızda beraber hareket etmek tabiatıyla her bakımdan milletimize ve ülkemize büyük bir katkı sağlıyor.
“ÜLKEMİZİN BAŞINI AĞRITAN BİRKAÇ TEMEL KONUDA BİLGİ VERME FIRSATI BULDUK”
Bu sabah ki toplantıda da sayın genel başkanlara, ülkemizin başını ağrıtan birkaç temel konuda bilgi verme fırsatı bulduk. Özellikle uzun süreden beri devam etmekte olan terörle PKK terörüyle yaptığımız mücadelede geldiğimiz noktayı ve bundan sonra ki hareket tarzımızı anlatma fırsatı bulduk. Ve bazı detayları da kendileriyle paylaştık.
“SURİYE’DE NELER YAŞANABİLECEĞİ KONUSUNDA FİKİR ALIŞVERİŞİNDE BULUNMA FIRSATIMIZ OLDU”
Bunun yanı sıra Türkiye Suriye ve Irak’ta uzun süreden beri devam istikrarsızlık nedeniyle büyük bir zorlukla karşı karşıya. Toplam Suriye ve Irak’la 1250 km ötesinde ortak sınırımız var. Bunlarla ilgili düşüncelerimizi ve hareket tarzımızı paylaşma fırsatı bulduk. Özellikle Suriye konusunda neler yaşanabileceği konusunda fikir alışverişinde bulunma fırsatımız oldu. Türkiye’nin duruşu çok nettir. Suriye bugün 6 seneyi bulan bir iç savaşla maalesef enerjisini günden güne kaybediyor. Milyonlarca masum vatandaş ülkelerini terk etme zorunda kaldı, 500 bini aşkın insan da anlamsız savaşta hayatını kaybetti. Suriye’de huzur ve istikrarın tekrar sağlanması, bizce bölge için yapılabilecek en önemli iş olarak yerini almış durumda.
“BÜTÜN SURİYELİLERİ TEMSİL EDECEK BİR YÖNETİM ŞEKLİNİN OLUŞMASI ESASTIR”
Burada taraflar var, taraflar kim? Rejim. Diğer taraf kim? Suriye muhalifleri. Bir de terör grupları var, DEAŞ PYD YPG gibi. Diğer taraftan koalisyon güçleri var, bir de rejimin davet ettiği Rusya var. İran ve Suudi Arabistan’ı da dahil edebiliriz. Bütün bu tarafların aklı selimde bir araya gelip, Suriye’de akan kanın durması ve tekrar bütün Suriyelileri temsil edecek bir yönetim şeklinin oluşması esastır. Bizim önemle üzerinde durduğu konu çok nettir. Suriye’nin bölünmemesi, toprak bütünlüğünün muhafaza edilmesi. Herhangi bir etnik gruba avantaj sağlayacak yeni bir yapıya müsaade edilmemesi. Türkiye’nin güneyinde bir Kürt oluşumu meydana getirmek, başka bölgelerde de başka oluşumlar meydana gelmesine zemin hazırlamak…
Bu asla bizim kabul edeceğimiz bir şey değildir. Esasen Suriyelilerin de kabul edeceği bir şey değildir. Bu esastan hareketle, Türkiye, yakıdnan ilgili İran başta olmak üzere, Rusya, Amerika, hatta bazı körfez ülkeleri ve Suudi Arabistan’ın da rol alacağı bir modelle artık daha fazla zaman kaybetmeden Suriye’de yeni bir sayfanın açılması hayati öneme sahip. Bunun üzerinde elimizdeki en güncel bilgileri ve çalışmaları ifade ettik.
“MUSUL’UN KURTARILMASINA DÖNÜK FAALİYETLERİ İZLİYORUZ VE BUNLARI TASVİP EDİYORUZ”
Irak’ta da toprak bütünlüğü ve üniter yapının muhafaza edilmesi konusundaki hassasiyetimizi ifade ederken, bir yandan da Irak’ın özellikle Kuzey Doğu’sundan ülkemize dönük saldırılara karşı tedbir alma hakkımızın saklı olduğunu ifade ettik. Musul’un kurtarılmasına dönük faaliyetleri izliyoruz ve bunları tasvip ediyoruz. Bu anlamda Irak’ta da taraflarla yakın işbirliği içerisinde daha istikrarlı ve merkezi yönetimin bütün ülkede söz sahibi olacağı bir durumun sağlanması için Türkiye olarak gereken katkıyı vermeye devam edeceğiz.
İSRAİL'E GAZZE SALDIRISI TEPKİSİ
Rusya ve İsrail ile ilişkilerimiz normalleşti. İlişkilerin daha da geliştirilmesi memnuniyet verici. Burada süratle kaybedilen zaman kazanılmaya çalışılıyor. Ancak son zamanlarda İsrail’in Gazze bölgesine karşı giriştiği hava saldırısının da asla sivillere yönelik bu saldırıların onaylanmadığını açık bir dille ifade etmek isteriz. Bizim İsrail ile ilişkilerimizin normalleştirilmesi, Filistinlilerin haklı davalarına karşı duruşumuzu, onlarla birlikte hareket etmemizi asla engellemez, durdurmaz.
Bugün Bakanlar Kurulu’nda ele aldığımız çok önemli bir konu var. O konuda özellikle çukur siyasetinin başladığı şehir ve ilçeleri işgal girişiminden sonra başarıyla burada güvenlik güçlerimizin yaptığı operasyonlarla beraber, bölgenin imar edilmesi, yeniden burada hayatın süratle normalleşmesi, bölgeye yatırımların hızlı şekilde gelmesi anlamında, uzun bir zamandan beri devam eden, doğu ve güneydoğuya yönelik yatırım teşvik ve destek projelerini nihayet tamamladık. Bunlarla ilgili detaylı açıklamayı esasen bugün yapmayacağız. Bölge illerinde peyderpey giderek, gençlerimize kadınlarımıza vatandaşlarımıza, beraber olup o açıklamaları beraber yapacağız.
Daha önce kamuyla paylaştığımız gibi, iki husus var. Bunlardan bir tanesi, özellikle 15 Temmuz darbe girişiminden sonra Türkiye’de hayatın süratle normale döndürülmesi ve ekonomiyle ilgili konuların hiç gecikmeye mahal vermeden çözümlenmesi…
“EN AZ 100 FARKLI KONUDA BİR ÇOK DÜZENLEME YAPTIK”
Bu anlamda parlamento bombalanmasına rağmen bir gün bile kapalı kalmadı. Hem darbe öncesi ve sonrası, her biri reform niteliğindeki düzenlemeler yaptık. Bunun içinde, yatırımcılarımızın işini kolaylaştıran çok ciddi teşvikler var. Ayrıca iş adamlarımızın, sanayicilerimizin, küçük esnafımızın, vatandaşlarımızın devletle davalarını anlaşma yoluyla çözecekleri kapsamlı kararlar aldık. Vergi borcunuz varsa ödeyememişseniz, yeniden yapılandırma, faizlerini affetmeden tutun, stok fazlasının çözülmesine, kasa fazlasının halledilmesine, bazı varlıkların kayıtdışı veya yastık altı varlıkların bankalara yatırılarak herhangi bir takibata mahal vermeden ekonomiye kazandırılmasına, ayrıca yurtdışından da nakit transferi yapmak isteyenlere vergi incelemesine hacet kalmaksızın bunu sağlamalarına imkan veren düzenlemeler yaptık. Şehit ve gazilerimizle ilgili düzenlemeler yaptık. En az 100 farklı konuda bir çok düzenleme yaptık.
“MİLLET AYRIŞMA İSTEMİYOR”
Türkiye’nin önünde güzel günler var. Uzlaşma ortamının devam ettirmek için iktidar sorumluluğunu bilerek hareket edeceğiz. Ülkenin ana meselelerinde iktidar muhalefet ayrımı olmayacak. Millet ayrışma istemiyor.
Temel konularda iktidar muhalefet ayrımı yapmayacağız. Zannediyorum önümüzdeki 5-10 gün içerisinde bu çalışma bir noktaya gelecek ve genel başkanlara sunulacak. Biz de anlaştığımız maddeleri Meclis’e getirerek oylama suretiyle kısmi de olsa bir değişikliği milletin ihtiyacı olan ve vesayet döneminden kalan maddeleri değiştirmiş olacağız. Böylece tam manasıyla kapsamlı anayasa olmasa bile, yeni anayasaya giden yolda yeni bir adımı anlaşarak uzlaşarak yapabilmeyi başaracağız.
SORU – CEVAP
Gaziantep’teki canlı bombanın yaşı belirlendi mi? Uyruğu belirlendi mi? Patlattı mı patlatıldı mı? İstihbarat zafiyeti var mı?
Öncelikle terör örgütü yapılan operasyonlarla ciddi anlamda sıkıntı içerisine düştüğü için bu gibi acımasız, hunhar faaliyetlerini artırmış gözüküyor. Çok ciddi tedbirler alınmasına rağmen, diyelim ki 100 tane ihbarı değerlendirip gereğini yapıyorsunuz, bir tanesi kaçıyor. Ama gerçekleşen hakikaten sonuçları ağır oluyor. Bütün bunlara rağmen istihbarat güvenlik birimlerimiz büyük bir gayretle çalışıyorlar. Benzeri olayların yaşanmaması için olağanüstü bir gayret gösteriyorlar.
Tabi tehdit geçmiş değil. 15 Temmuz FETÖ bir girişimde bulundu, ancak ondan sonra oluşan boşluğu FETÖ bölücü terör örgütü hemen doldurdu. Onlar paslaşarak bu işi yapıyorlar. Çünkü aynı merkez onları yönetiyor. Onların amacı da Türkiye’nin enerjisini almak, muasır medeniyetlere giden yoldaki hızını kesmek.
Bu saldırıyla ilgili tabi çok şiddetli bir patlama. Henüz faile ilişkin bir ipucu bulunmuş değil. Bu sadece bir tahmin, görgü tanıklarının anlattıklarından bir tahlildir. Saldırının kimin yapıldığı, hangi örgütün yaptığı konusunda erken kanaatler doğru değildir. Tabi ki onaylanacak durum değildir. Henüz kimin yaptığı, çocuk mudur büyük müdür, öyle bir rivayet var. Güvenlik kuvvetlerimiz ona yoğunlaşıyor. Ve elde edilenlerle olayın arkasında kimler var onlar da ortaya çıkarılacak.
PKK’nın Suriye kolu, bir Kürt koridoru oluşturmak için elini güçlendiriyor. Bu Kürt koridoru oluşturulması konusunda sizin bakış açınız nedir?
Bu konu gündeme geldi, eldeki en son bilgileri parti başkanlarıyla paylaştım. Bu konudaki tutumumuz da çok açık. Biz Türkiye olarak Suriye’nin toprak bütünlüğünü çok önemsiyoruz. İran da önemsiyor, diğer ülkeler de önemsiyor. Orada ayrı ayrı devletçiklerin oluşturulmaya çalışılması, Suriye’nin bu halinin daha onlarca yıl devam etmesi anlamına geliyor. Bu da ülkenin bir daha belini doğrultamaması anlamına da gelir. Bu işin paydaşları çözümü bu çerçevede oluşturmak mecburiyetindedir.
Rusya tarafından bir açıklama geldi, üçlü bir koordinasyon oluşturulacağı söylendi. Bununla ilgili değerlendirme yapabilir misiniz? Dün, Sisi bir açıklamada bulundu, ‘Türkiye ile düşmanlık söz konusu değil’ dedi. Rusya ve İsrail ile normalleşme oldu, Mısır ile de bekleyebilir miyiz?
Tabi bizim baştan beri söylediğimiz bir şey var. Biz Akdeniz ve Karadeniz2i kullanan ülkeler olarak dostluklarımızı artırmamız lazım. Düşmanlıkları azaltmamız lazım. Buna Rusya da İsrail de Mısır da dahil. 23 tane Akdeniz’i çevreleyen ülke var, 8-10 tane Karadeniz2i çevreleyen ülke var. Buralarda düşmanlıklar yerine ülkelerimiz ve halklarımız için geleceğimiz için çok önemli. Mısır’dan yapılan sağ duyulu açıklamalar güzel, bunun devamını getirmek lazım. Mısır ile ilgili sayın cumhurbaşkanımızın ortaya koyduğu ölçü bellidir. Halkın iradesiyle iş başına gelecek bir yönetimin sağlanması gerekir. Bir darbe olmuştur, yönetim el değiştirmiştir. Aynı şeyi Mısır’da başardılar, Türkiye’de başaramadılar. Türkiye’de başaramamaları bazı dostlarımızı şaşkınlığa uğratsa bile, bazıları Türkiye’nin nasıl bir ülke olduğunu görmüş oldu. Mısır, kültürü değerleri bizimle çok yakın olan bir ülkedir. Yönetimde yaşanan anlaşmazlıklar, halklarımıza mağduriyet olarak yansıtılmamalıdır. En azından ekonomik alanda, siyasi alandaki normalleşme zaman alsa bile, ekonomik anlamda, turizm tarım kültür gibi alanlarda ilişkilerimizi süratle geliştirebiliriz.
Rusya’nın zaten Suriye konusunda, Rusya işin içindedir. Dolayısıyla Türkiye ve İran ile birlikte hareket etmesi doğaldır ve bu da değerlendirilmesi gereken bir husustur.
Kılıçdaroğlu’nun bir önerisi olduğunu öğrendik. FETÖ mensubu hakim savcıların yaptığı soruşturmalarla ilgili, yeniden ele alınmasına yönelik önerisini öğrendik. Doğru mu?
Balyoz ve Ergenekon’da bazı kararların gözden geçirilmesi gerektiği yönünde bir düşüncesi var. Bu zaten yapılıyor. Bu davalar yeniden görülüyor ve bir çoğu da müebbet almış sanıklar beraat ediyorlar. Sayın Kılıçdaroğlu’nun söylediği bunların itibarının iade edilmesi. Zaten davayı kazanınca bu otomatikman gerçekleşmiş oluyor. Ayrıca mağdurlar dava da açabiliyorlar. Bu davaların bazıları sonuçlandı, bazıları da halen devam ediyor.
Yarın YAŞ toplanıyor. Bilgi verebilir misiniz?
Yarınki YAŞ usulü bir toplantıdır. Asıl toplantıyı 28 Temmuz’da gerçekleştirdik. Yarın ki albay düzeyindeki, albay altı düzeyindeki personelin durumları değerlendirilecek. Yarın ki askeri şuranın bir özelliği, tabi TSK’nın yeniden yapılandırılması ve YAŞ’ın yeniden düzenlenmesi münasebetiyle yapılacak ilk toplantı olma özelliğini yaşıyor. Onun dışında fevkalade bir durum yok, gerisi rutin bir işlemdir.
Suriye sınırında sevkiyat hareketliliği görülüyor. Askeri sevkiyat görülüyor. Cerablus bölgesine operasyon mu yapılacak?
Sürekli orada hareketlilik var. Hem bizim hem öbür tarafta. TSK’nın sınır güvenliği açısından kontrol altına alınması ve sınırlarımızın güneyinden yapılacak taarruzlara hazır olması esastır. Yapılan faaliyetleri bu çerçevede değerlendirmek gerekir.