Güncel
İşte harekatın perde arkası
İşte Abdulkadir Selvi'nin Fırat kalkanı Operasyonu'nun perde arkasını aktardığı “Operasyonun perde arkası”başlıklı yazısı:
“CERABLUS operasyonu saat 04.00'te DEAŞ hedeflerinin vurulması ile başladı.
F-16’larımız tarafından gerçekleştirilen operasyona koalisyon ülkeleri 2 savaş uçağı ile destek verdi. Sayı küçük ama sembolik anlamı büyüktü. Kara birliklerimiz saat 10.00’dan itibaren Suriye sınırından girmeye başladı. Tanklar Suriye sınırından içeri girerken ABD’ye ait A-10 bombardıman uçağı IŞİD hedeflerini bombalayarak yol güvenliğini sağladı. ABD’nin operasyona desteğini yansıtması açısından önemli bir jestti.
Genelkurmay 2. Başkanı Org. Ümit Dündar, karargahtan hiç ayrılmadı, Genelkurmay Başkanı Org. Hulusi Akar ise operasyon başlamadan önce Harekât Merkezi’ndeydi.
Suriye’ye ilk olarak 16 tank,13-14 zırhlı aracımız girdi. Onlarla birlikte 1800-2000 civarında ÖSO mensubu da Cerablus’a geçti. İçeride ise onları 3 bin civarında ÖSO mensubu bekliyordu. Ancak onlardan önce içeri girenler vardı. Özel Kuvvetlere bağlı öncü birlikler ile istihbarat elemanları bir gün önceden içeri sızdılar. Özel birlikler içeride küçük çaplı operasyonlar yaptı. Geçiş yollarını tespit etti, bir kısım yerleri işaretledi, tehlikeli yerlerde bulunan kişileri yok etti. Böylece Cerablus’a giden yolları güvenli hale getirdi. Özel Kuvvetler operasyona 30’ar kişilik 6 tim halinde katıldı. 1 adet erken uyarı uçağı Awacs,1 adet Tanker uçağı ve 1 arama kurtarma uçağı harekat süresince havadan destek sağladı.
Fırat Kalkanı operasyonuna 2. Ordu Komutanı Korgeneral İsmail Metin Temel komuta ediyor. 15 Temmuz’da darbeciler, ele geçirmek için Temel Paşa’nın arkasından özel birlik göndermişti. Temel Paşayla birlikte bu operasyonu yürüten ikinci isim ise Özel Kuvvetler Komutanı Korgeneral Zekai Aksakallı. Darbe gecesinin kahramanı iki paşa Türkiye’nin yüz akı olan bir operasyonu yönetiyorlar.
“Fırat Kalkanı” operasyonu TSK, halkımız açısından büyük moral oldu. Darbe girişiminin ardından Hem TSK’nın hem halkımızın bu morale ihtiyacı vardı.
1) 15 Temmuz darbe girişiminin ardından TSK, Cerablus’a yönelik kapsamlı bir harekat düzenledi. Darbecilerin ordudan atılmasıyla TSK’nın gücünde bir azalma olmadı. Tam aksine eski Jandarma Genel Komutanı Galip Mendi’nin, “Yunan’a esir düşseydim bu muameleyi görmezdim” dediği bir yapıdan kurtuldu.
2) Bu operasyon Rus uçağının düşürüldüğü 24 Kasım 2015 tarihinden bu yana Hava Kuvvetlerimizin Suriye içindeki hedefleri vurdu.
Operasyona Fırat Kalkanı isminin verilmesinin özel bir anlamı var mı? Var. Operasyona Fırat Kalkanı isminin verilmesi Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın başkanlığında yapılan toplantıda kararlaştırılıyor. Operasyonun sadece IŞİD’i hedef almadığı PYD’ye ilişkin mesajlar taşıdığı anlamını vermek için. Çünkü Cerablus, DEAŞ’tan temizlendikten sonra PYD’nin eline geçmesine izin verilmeyecek.
Peki ABD Başkan Yardımcısı Joe Biden’in Türkiye ziyaretiyle aynı güne denk gelmesi bir tesadüf mü? Biden’in gelişi özellikle seçilmiş. Operasyona ABD’nin desteğini vurgulamak ve Türkiye’nin IŞİD ile birlikte PYD hassasiyetinin altını çizmek için.
Cerablus operasyonunun hedefleri şöyle sıralanıyor.
1) Türkiye’nin Sınır güvenliğini sağlamak. Kilis’e ve Karkamış’a atılan bombalarla insanlarımız hayatını kaybetti.
2) Koalisyon DEAŞ’a yönelik operasyonlarına destek vermek.
Operasyon bitince Cerablus, ÖSO’ya teslim edilecek. Ancak sınırlı sayıda bir kuvvetin içeride tutulması planlanıyor.
ABD’nin hassasiyeti nedeniyle güvenli bölge ya da güvenlikli bölge gibi kavramlar kullanılmıyor. Cerablus’ta “Terörden ve teröristlerden arındırılmış bölge” tanımı tercih ediliyor.
3) Suriye’nin içlerinden sınırımıza doğru başlayan güç dalgasına karşı Cerablus’un fiili tampon bölge oluşturması.
4) Cerablus’u da alarak PYD’nin, Kobani ile Afrin’i birleştirip, sınırımızda bir Kürt koridoru oluşturmasına izin vermemek.
İlk gün harekâta 450 TSK mensubu katıldı. Operasyonun safhalarına göre bu sayının
15 bine çıkması söz konusu. Savaş uçaklarının Suriye içlerine kadar girip DEAŞ hedeflerini imha etmesi, harekâta büyük bir kuvvet çarpanı etkisi yaptı.
Savaş uçaklarımız Meclis’i, halkımızı, Cumhurbaşkanlığı Külliyesi’ni değil, düşman hedeflerini, PKK’yı, DEAŞ’ı vurduğu zaman göğsümüz kabarıyor.
Cerablus operasyonunda olduğu gibi….”