Medyada Arınç operasyonu yapılmış

Her şey AKP'nin Kızılcahamam kampında başladı. Başbakan Erdoğan'ın basına kapalı bölümde yaptığı konuşma bir şekilde Zaman Gazetesi'ne sızdırıldı. Gazete Erdoğan'ın perde arkasında yaptığı konuşmanın neredeyse tamamına yakınını haberleştirdi. Aslında o haberde çok daha önemli konu başlıkları vardı ama diğer medya sadece “öğrenci evleri” bölümünü manşete çekti.

Hemen akabinde de yalanlamalar geldi. Önce Başbakan Erdoğan'ın danışmanları haberi yalanladı. Ardından Bakanlar Kurulu sonrası açıklama yapan Hükümet Sözcüsü Arınç Zaman Gazetesi'nin haberini yalanladı. Fakat Arınç'ın yalanladığı haber bir kaç saat sonra Başbakan tarafından başka bir mekanda televizyonların canlı yayınladığı konuşmada gümbür gümbür dillendirildi ve Zaman Gazetesi'nin haberinin doğru olduğu ortaya çıktı. tabi olanlar da Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç'a oldu.

Dürüstlüğü ve kirlenmemişliği ile tanınan Arınç kamuoyu nezdinde “yalancı” konumuna düşmüştü. Üstelik Başbakan ile Başbakan Yardımcısı aynı konuda çelişkili açıklamalar yapıyordu.

Arınç, üç gün bekledi ancak Başbakan'dan çelişkiyi düzeltecek hiçbir hamle gelmedi. Başbakan yurt dışına çıktı. Arınç da Sırbistan'da kendisine bağlı olan TRT Türk'ün kendisi tarafından göreve getirilen Genel Koordinatör Nasuhi Güngör ile canlı yayına çıkarak, yüksek perdeden isyanını dile getirdi.

Bülent Arınç hiç de yenilir yutulur sözler sarfetmedi. AKP'nin tam da ortadan çatladığının kanıtı olan sözler sarfetti. Ama Türk medyası o sözleri “isyan” değil “sitem” başlığı ile verdi. Peki bu haber yumuşatma operasyonu nasıl gerçekleşti?

İşte yanıtı:

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan ile yardımcısı Bülent Arınç’ı karşı karşıya getiren “kızlı-erkekli evlerin denetimi” tartışmasının perde arkası netleşti. Buna göre, Bülent Arınç’ın Başbakan ile karşı karşıya gelmesinde Başbakan’ın danışmanları etkili oldu. Arınç’ın, “asparagas” açıklaması yapmasına bir danışman neden olurken, Arınç’ın açıklamalarının ardından bir başka danışman da bazı basın kuruluşlarına, açıklamanın küçük görülmesi konusunda tavsiyede bulundu. Hatta Arınç’ın, açıklamalarının “sitem” başlığı ile verilmesi istendi.

Arınç’ın patlamasına yol açan beş günde yaşananlar şöyle:

Erdoğan ile Arınç’ı karşı karşıya getiren süreç, geçen pazartesi yapılan Bakanlar Kurulu’ndan sonra başladı. Arınç, Bakanlar Kurulu’nun ardından, gündemde olan konular ve olası sorularla ilgili bir çalışma yaptı. Mini toplantıda Erdoğan’ın bir danışmanı da bulundu. Toplantıda, Zaman gazetesinde, Erdoğan’ın “kızlı-erkekli evlere” denetim yapılacağına yönelik bir haber olduğu da gündeme geldi. Erdoğan’ın danışmanı, bu haberin tamamen asılsız olduğunu söyledi. Ve bu yönde gelecek soruya da, böyle cevap verilmesi kararlaştırıldı. Arınç da, Bakanlar Kurulu’nda gündeme gelmeyen bu konuda Erdoğan’ın danışmanının açıklamalarına itibar etti. Ve basın toplantısında gelen soru üzerine de haberin asparagas olduğunu açıkladı. Grup toplantısında Erdoğan’ın, “Ben bunları söyledim” şeklindeki sözleri Arınç’ın çevresinde de adeta şoka neden oldu. Başbakan’ın danışmanlarının verdiği bilgiye güvenerek bir açıklama yapan Arınç ve yakın çevresi, Erdoğan’ın Arınç’ı bilinçli olarak açığa düşürmek isteyip istemediğini sorgulamaya başladı.

Arınç, yine bir yol kazası olduğunu düşünerek Başbakan Erdoğan’dan konuyla ilgili olarak üç gün cevap bekledi. Kamuoyuna bir açıklama yapılmasını bekledi. Erdoğan’ın, havaalanında da aynı yönde açıklamalarını sürdürmesi üzerine Arınç, aynı yöntemle medyaya açıklama yapma kararı aldı. Ve bu açıklamaları da kendisine bağlı TRT ’nin bir kanalında gerçekleştirdi.

Arınç’ın açıklamaları, Başbakanlık’ta ve AKP’de adeta bomba etkisi yarattı. Arınç’ın açıklamalarının ardından Erdoğan’ın bazı danışmanları ve AKP genel başkan yardımcıları, yine bazı gazetelerin yöneticilerini arayarak, “Arınç’ın açıklamalarının küçük görülmesini” istediler. Bu kapsamda danışmanlar, Arınç’ın açıklamasının “sitem” başlığı ile verilmesi tavsiyesinde de bulundu. Uyarı üzerine, Arınç’ın açıklamaları ile ilgili özel yayın yapmayı planlayan haber kanalları da geri adım attı. Bu esnada, Başbakan Erdoğan’ın yurtdışında yaptığı açıklama, medya kuruluşlarını da kurtarmış oldu. Başbakan Erdoğan’ın açıklaması manşetlere taşınırken, Arınç’ın açıklaması haberlere kutu oldu.

Arınç’ın yakın çevresi, Başbakan’ın çevresinin planlı olarak Arınç’ı açığa düşürmek istemiş olabileceğinden endişe ediyor. Başbakan’ın yakın çevresi ile partinin ağır ağabeyleri olarak bilinen kişiler arasında önceden beri çekişme yaşandığı biliniyor. Kulislerde, partide tek ağabey olarak kalan Bülent Arınç’ın da tasfiye edilmek istendiği ve bu nedenle Arınç’ın açığa düşürüldüğü konuşuluyor. Gezi parkı eylemlerinin ardından da istifanın eşiğinden dönen Arınç’ın, kendisine oynanan oyunun farkına vardığı ve bu nedenle de sert bir açıklama yaptığı öne sürüldü.

Öte yandan Arınç, konuşmasında dört bakandan destek telefonu aldığını bildirdi. Söz konusu bakanlardan ikisi ekonomi alanında ve partide sevilen kişilerden oluşuyor. Diğer iki bakan da teşkilatta uzun süre çalışan kişiler. Pek çok milletvekili de, Arınç’a gerek telefon ile gerekse yüzyüze destek verdi.

Başbakan Erdoğan ile yardımcısı Arınç, “kızlı erkekli evler” tartışmasından sonra dün ilk kez 10 Kasım’da yan yana görüldü. Sabah Anıtkabir’de karşılaşan Arınç ve Erdoğan, Milli Kütüphane’deki 10 Kasım etkinliğinde de yan yana geldi. Cumhurbaşkanı Gül geldikten sonra Erdoğan ve Arınç, protokolde kendilerine ayrılan yerlere oturdu. Yan yana oturan Arınç ve Gül hiç konuşmadı. Tüm gün kameralar, fotoğraf makineleri ikisini görüntülemeye çalıştı. İşte aralarındaki buzları eritmek için sohbeti de o an Cumhurbaşkanı açtı: “Bu resim ve fotoğraflar sizleri kaydediyor.” Gül’ün sözlerine ikisi de tebessüm ederek yanıt verdi. Ardından tören sona erdi. Arınç, önce Gül’ü ardından Erdoğan’ı yolcu etti.