Connect with us

DÜNYA

Erdoğan Türk Tabipleri Birliği’nin isminin değiştirilmesini istedi

Cumhurbaşkanlığı Kabinesi, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın başkanlığını yaptığı kabine toplantısı sona erdi. Toplantıda; EYT düzenlemesi, geçici işçiler, sözleşmeli personel ile taşeronların durumu ana gündem maddelerini oluşturdu. Toplantıda alınan kararları Cumhurbaşkanı Erdoğan açıklıyor. Türkiye Tabipler Birliği Başkanı’nın ‘kimyasal silah’ açıklamasına değinen Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Bu kişi ve kurumla ilgili gereken adımlar atılacaktır. Gerekirse yasal düzenleme ile bu ismin de değişmesini sağlayacağız.” dedi.

Published

on

İşte Cumhurbaşkanın Erdoğan’ın açıklamalarından öne çıkanlar:

Son Kabine Toplantımızdan bu yana hep olduğu gibi ülkemize ve milletimize eserlerle dolu bir dönem geçirdik. Yatırım bedeli 4.6 milyar lira olan bu eser aynı zamanda Kaz Dağları’na zarar vermeden 50 dakikalık yolculuğu 5 dakikaya indirmiştir. Aynı gün ülkemize ziyaret gerçekleştiren Arnavutluk Başbakanı’yla bir görüşme yaptık. 12 Ekim’de Astana’ya gittik. Muhtelif alanlarda imzalanan 6 anlaşmayla Türkiye-Kazakistan işbirliğini daha da güçlendirdik.

KAZANIN ARDINDAN ÜLKEDEKİ MADENLER BAŞTAN SONA DENETLENMEKTEDİR

Ülkemizin bir daha böyle felaketlerle maruz kalmaması için Aralık 2021’de mesleki eğitim merkezlerinin yetişmiş insan gücünü daha da sağlamaya yönelik bir değişikliğe gitmiştik. Hedefimiz 12 milyon gencimizi mesleki eğitim merkezlerinde gelişmesini sağlamaktı. Şu an da eğitim sayısı 910 bine yükselmiş durumdadır. Ayrıca mesleki ve teknik liseli gençlerimiz için cazip hale getirecek ilave düzenlemelerin hazırlığı içindeyiz. Bartın’daki benzeri kazaları azaltmak için bölgeye madencilik lisesi açma projesi bulunuyor. Ortaya çıkacak sonuçlara göre gerekenin yapılacağından kimsenin şüphesi olmasın. Amasra’daki kazanın ardından ülkedeki madenler baştan sona denetlenmektedir.

Çarşamba günü Meclis’teki grup toplantısının ardından Ankara Muhtarlar açılışının ve 100 muhtar hizmet binasının temel atma törenini gerçekleştirdik. Vatan savaşı sonrasında Azerbaycan’daki ilişkilerimizi yeni bir seviyeye çıkardık. Suşa beyannamesini hızla Meclislerimizden geçirerek yeni dönemi teşkil ettik. Bu ziyaretlerimizde bölgeye canlılık getirecek diğer bir önemli adam mayınların temizlenmesini geliştirecek hızlı adım kararı aldık.

Azerbaycan dönüş yolunda son başbakanımız Binali Yıldırım, Şamil Ayrım ile koruma görevlimizin yaşadığı kaza hepimizi üzmüştür. Kendilerini hastanede ziyaret ettiğimiz yaralılarımızın hiçbir hayati tehlikesinin olmamasından memnun olduk.

Diyarbakır’da da yeni 70 bin kişinin katıldığı toplu açılış ve miting heyecana vesile olmuştu. Orada da yine havalimanından toplu açılışın yapılacağı meydanda bir başka heyecan ve coşku vardı.

Yarın Cumhuriyet tarihinin en büyük konut, iş yeri ve arsanın temel atma törenini gerçekleştireceğiz. Cumartesi günü 29 Ekim programlarının ardından Türkiye’nin otomobili TOGG’un banttan indirme törenine katılacağız. Önümüzdeki gün vasıl olacağımız Cumhuriyetimizin 100. yılına büyük heyecanla, şevkle hazırlanıyoruz. Anadolu toprakları üzerinde son bin yılda kurduğumuz Cumhuriyetimizin milletçe atılacak adını Türkiye Yüzyılı koyduk. 2053, ve 2071 vizyonlarını Türkiye Yüzyılının adımları olarak görüyoruz. Türkiye’nin içinde bulunduğu süreç siyaseti, ekonomisi ile dünyada olup bitenlerden bağımsız değildir.

Her alanda büyüyen, güçlenen, hak ve özgürlüklerini genişleten bir Türkiye için çalışıyoruz. Aynı zamanda inanç, kültür ve medeniyet köklerimizi de ihya edeceğimiz adımların atılımıdır. Gelin Türkiye Yüzyılını 20 yılda hayata geçirdiğimiz inşa ettiğimiz demokrasi ve altyapı üzerinde gerçekleştirelim. Ülkemizin hiçbir çözülmemiş meselesini bırakmamak için çıktığımız yolda neler yaptığımızın şahidi milletimizin kendisidir. Biz bu gayretleri gösterirken kimlerin başka uğraşların peşinden gittiğini milletimiz iyi biliyor.

Milletimizin temel hak ve özgürlüklerini, kısır hesapları, sinsi niyetleri ve vesayet güçleriyle kavgaya tutuştuk. Tüm umudunu ülkenin ve milletin felaketi üzerine kuran kifayetsiz siyasetçilerle uğraştık. Türkiye’nin siyasi ve ekonomik bağımsızlığını hazmedemeyen emperyalistlerin oyunlarıyla boğuştuk. Hamdolsun özetle ifade etmeye çalıştığımız engellerin üzerinden gelerek demokrasi ve kalkınma hamlelerimizi birer birer gerçekleştirdik.

Vatan topraklarının her karışında hakim kıldığımız huzuru, umutlarımızın gölgesinin engellenmesine asla rıza göstermeyeceğiz. Her kesimden insanımız bizimle olduğu müddetçe önümüzde duran, bizi engelleyecek güç tanımıyoruz.

Türkiye’nin en kapsamlı sosyal programları bizim dönemimizde geliştirilmiş ve uygulanmıştır. İhtiyaçlar değiştikçe sosyal yardım programlarımızın içeriğini değiştirerek insanımızın yanında olduğumuzu gösterdik. Geçmişte sadece yakacak ve gıda başlığı altında destek alan ailelerimiz, bugün kırtasiyeden elektriğe geniş bir alanda destek almaktadır.

Elimizde fırsat varken yoksulluktan vurulan gönülleri tamir etmek, hem devleti yönetme sorumluğumuzun hem de bir insan olarak sahip olduğumuz hassasiyetin gereğidir. İhtiyaç sahibi olmanın ötesinde, büyüğüyle annesiyle çocuğuyla bütün olarak ailenin tamamını koruyacak, gözetecek çalışmalara önem veriyoruz

Sosyal yardımlaşma ve dayanışma vakıflarımız vasıtasıyla kurduğumuz aile destek merkezleri ve sosyal dayanışma merkezleri var. Kadın ne kadar güçlü olursa hem kendi hayatında hem çocuğunu yetiştirmede o derece başarılı olacaktır. Ülkemizde faaliyetle olan 330 aile destek merkezini 656’ya, 40 olan sosyal dayanışma merkezi sayısını 116’ya çıkarıyoruz. Bu faaliyetleri 1.2 milyar liralık kaynak ayırdık. Terör örgütünün diliyle konuşarak ordusu böyle bir şahsın adı Türk le başlayan bir kurumun başında olmasını milletimizin her bir ferdini rahatsız ettiğine inanıyorum. Mahkemenin vereceği karara göre bu kişi ve kurumla ilgili adımlar atılacaktır.

BU KİŞİ VE KURUMLA İLGİLİ ADIMLAR ATILACAKTIR

TSK’nın yürüttüğü sınır ötesi harekatlara iftira atan TTB Başkanı ile alakalı yargı harekete geçmiştir. Bu ismin üzerinde de çalışmalarımızı yürütecek. Gerekirse yasal düzenleme ile bu ismin de değişmesini sağlayacağız. Terör örgütünün diliyle konuşarak alçakça müftan eden böyle bir şahsın adı, Türk’le başlayan bir kurumun başında olması milletimizin her bir ferdini rahatsız ettiğine inanıyorum. Ankara Cumhuriyet Başsavcılığımızın yürüttüğü soruşturmanın sonuçlarına ve Mahkemenin vereceği karara göre bu kişi ve kurumla ilgili adımlar atılacaktır.