Connect with us

Güncel

Arınç’dan Bahçeli’ye yanıt

Published

on

PKK'nın Diyarbakır 2. Hava Kuvvet Komutanlığı'ndaki Türk Bayrağı'nı önderden indirmesi olayı ile ilgili öfkeli söylemlerin ardından politika gerçek yüzünü göstermeye başladı. Başbakan da dahil, hemen hemen tüm siyasiler, bayrağı indiren kişinin vurulması gerektiğini ya açıktan ya da imalı bir dille ifade etti.

VURULMALI MIYDI VURULMAMALI MIYDI?

Şimdi de yine siyasiler Türk Bayrağı'nı gindirenin vurulup vurulmaması gerektiğini tartışıyor. Olayın sıcaklığı ile “Siyasi irade söyledi müdahale edilmedi. Biz söyledik” dediği ileri sürülen Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç, MHP Lideri Bahçeli'nin “Bayrağı indiren alnının çatından vurulmalıydı” sözlerine yanıt verirken, “Öldürmekle yükümlü değiliz” dedi.

BAYRAK İNDİRME İLE TAŞ ATMAYI BİR TUTTU

Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç, Bahçeli ile aynı paralele düşmemek adına farklı bir söylem geliştirirken yine pot kırdı devasa çamlar devirdi. Arınç, Bayrak indirme skandalı ile çocukmarın taş atmasını aynı kefeye koydu.

Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç gündemdeki konularla ilgili gazetecilere açıklamada bulundu.

İşte Arınç'ın açıklamalarından satır başları:
 
“ÖLDÜRMEKLE YÜKÜMLÜ DEĞİLİZ”

“İçeriye giden ve suçu işleyen şahıs ile ilgili sorumluluklar ayrıdır. Ama silahla alnının çatından vurmak farklıdır. Öldürmekle yükümlü değiliz. Hukuk devleti içinde herkes yaptığı suçun cezasının karşılığını mahkemede bulur. Çözüm süreci Türkiye'de iyi kötü doğru yanlış halk tarafından benimsenmiştir. Sürecin zorluklarla karşılaştığı da doğru. Yüzyılın projesi bu. Kırk yıllık terörü bitiriyoruz. Herkes hassasiyetle görevini yapıyor. Her taş atana silah mı yağdıracak güvenlik güçleri. Hayır böyle bir şey yapmayacağız. Talimat verildi silahlı kuvvetler bir şey yapmadı demek alçakça bir iftiradır. Kılıçdaroğlu da söylese öyledir. TSK görevini yapmaktadır. Bu fiile karşı halkımızın duyarlı olduğuna bunun bir suç olduğunu kabul etmesini memnuniyetle karşılıyorum.

“HDP'NİN LİCE'DE KİMLERLE KUCAKLAŞTIĞINI GÖRDÜK”

HDP'liler Lİce'de grup tolantısı yapmışlar. Basın olarak bunu böyle duyurmak yanlıştır. Hiçbir siyasi parti grup toplantısını Meclis dışında yapamaz. Daha evvel Diyarbakır ve Şırnak'ta yaptılar. Bunlar kahve çay sohbeti. Yollarının kimler tarafından kesildiğini nasıl hasretle kucaklaştıklarını dertleştiklerini gördük. Bu bir grup toplantısı değildir. Öyle olsaydı dokunulmazlıkları olurdu. Bu gövde gösterisinin adı kendilerini tatmindir ve dokunulmaz değildir. Kulaklarına küpe olsun. Başka yerde yaparsanız adı grup toplantısı olmaz.

“MUSUL'U İZLİYORUZ”

Musul'da yaşanan olaylar kaygı vericidir. Takip ediyoruz. Maalesef Suriye'de dördüncü yılına giren kriz içinde Esed yerini sağlamlaştırmak için bir takım örgütlerin gelmesine göz yumdu. Bunların bir kısmı Esed'i destekler, bir kısmının amacı farklı. Bir kısmı El Kaide bağlantılı. Bir kısmı da bağımsız radikal unsurlardır. IŞİD daha önce Suriye'nin kuzeyinde yerleşen Süleyman Şah türbesini ablukaya almak isteyen örgüttü. Musul'u ele geçirmek istiyorlar. Maliki olağanüstü hal ilan etti ama ordusu Musul'u silahlarını bırakarak terk etti. Ambar'a müdahale ederken Musul'u korumasız bırakmak gibi bir acıyı beraberinde getirmiştir. Türkmenlerin, inancı mezhebi ne olursa olsun o insanların böyle radikal el Kaide bağlantılı örgütün denetimine geçmesine ve güç kazanmalarına Türkiye müsaade etmeyecektir. Kamyon şoförlerimizle ilgili olay da takip edilmektedir. Sayıları arttı. Ama serbest bırakılacağını ümid ediyorum.”

Click to comment

Leave a Reply

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir