Connect with us

DÜNYA

Ümit Aslanbay’dan sert veda!

Published

on

İşte Ümit Aslanbay'ın sosyal medyada paylaştığı yazının tamamı:
“Evet işten uzaklaştırıldım…
Deniz Baykal’ın, bir anda öne çıkarak Cumhurbaşkanı Erdoğan ile görüşmesini eleştirdim. Ve bunun getireceği siyasi spekülasyonlara ve etik sorunlara işaret ettim. Olası sorunların CHP Genel Başkanı’na “bilgi verdim” demekle giderilemeyeceğini vurguladım.
Görüşmenin, Erdoğan tarafından istenmiş olması ve buna “genel başkanın onayını aldım” denerek gidilmesi CHP yönetimine “de facto”dur. Seçimin tek ve gerçek mağlubunun ayağına palas pandıras gitmek ve sonra da buna bir “misyon” biçmek hiç olmadı.
Kapalı kapılar ardında 2.5 saat konuşmak ve sonra da genel açıklamalar yapmak CHP’ye “hesap sor” diye oy veren seçmene en hafif deyimiyle saygısızlık.
Şimdi MHP ya da HDP adına başkanlık sarayı’na çağrılması düşünülen kişiler bunu reddederse ya da başka biri çağırılmazsa CHP yönetimi ve sayın Baykal zorda kalmaz mı?
Kaldı ki koalisyon görüşmelerini Cumhurbaşkanı hangi sıfat ve yetkiyle yürütmektedir. Ne aramaktadır, neyin peşindedir? Bunu sormak kötü bir şey mi?
“Sayın Cumhurbaşkanı muhalefetin koalisyon kurmasını engellemeyecek” demek ne demektir? Engellemeye yasal bir yetkisi var da biz mi bilmiyoruz?
Ya da muhalefet anlaşırsa 17/25 Aralık yolsuzluk dosyalarını elbette açacaktır, “Sayın Cumhurbaşkanı” buna mı razı olmuştur, bunu mu “engellemeyecektir?”
Böyle görüşmelerin sayın Baykal’a da zarar vereceğini, spekülasyonlara yol açacağını, “eski pis işleri” hatırlattığını söyledim.
Bunun kendisine olduğu kadar bugün oluşan yeni siyasi kompozisyonun başarılı ve özverili mimarı CHP’ye de zarar vereceğini dile getirdim
Tercihim başka olmakla birlikte, CHP’nin cumhurbaşkanlığı sorunu, 17/25 aralık polis yasası gibi temel konularda anlaştığı takdirde pekala koalisyon kurabileceklerini o gün sayın Baykal’ı da eleştirirken söyledim.
Sayın Baykal’dan bir özür ya da “ümit yanlış düşünüyorsun, o öyle değil” diye izahat beklerken, kanal yöneticileri “benim bir süre dinlenmemi, programlarımı sunmamamı” istedi. Bunun ne demek olduğunu ben de herkes kadar kestirebiliyorum.
Halk Tv’nin Sayın Baykal’ın yönetiminde ve etkisinde olduğunu elbette biliyorum. yakıştıramadığım ve tahmin edemediğim ise bunun karşılığında işten uzaklaştırılmak.
Gazeteci olarak da vatandaş olarak da, “ben parlamenter sistemi askıya aldım” diyen bir Cumhurbaşkanı ile Baykal’ın ne konuştuğunu merak etmek ve noktasına virgülüne izahat beklemek garip bir şey mi?
Halk tv’nin ekran yüzü arkadaşlarım ve bazı gazeteci arkadaşlarım da sanıyorum benim hala “dinlendiğimi” düşünüyorlar!.. Dinlenmiyorum. Sadece izleyicilerden ve ilgi gösterenlerden gelen yüzlerce mesaja cevap verememenin ağırlığını taşıyorum.
Gazetecilik, bulduğun her aralıktan konuşabilmek yazabilmektir.. Görüp de konuşmadıklarımızdan, bilip de yazmadıklarımızdan da sorumluyuz.”
Click to comment

Leave a Reply

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir