Cenevre’de adı konmamış PKK krizi

Hatırlanacağı gibi ABD ile Rusya geçtiğimiz ay ABD Dışişleri Bakanı Kerry'nin Moskova'da Putin ve Lavrov'la yaptığı görüşmede iki ülke Suriye'deki terör örgütleri üzerinde detaylı bir değerlendirme yapmış ve bu değerlendirme sonucunda Suriye'deki hangi gruplara “terörist” hangilerine “legal kuruluş” denileceği konusunda anlaşmıştı. O anlaşmanın ilk yansıması bugün Cenevre'de toplanması beklenen Suriye gündemli toplantıda görüldü.

Toplantı öncesi ABD ve Rusya Cenevre'deki görüşmelere PKK'nın Suriye uzantası PYD'nin de katılması konusunda mutabakata vararak, bu durumu Türkiye'ye dikte ettirmeye kalkıştı. Bu kararın uygulanması için dün geceyarısı Ankara'yı arayan ABD Dışişleri Bakanı Kerry de baskı uygulamaya çalıştı. Ankara ise PKK'nın uzantısı olan PYD' ile aynı masaya oturmayacağını belirterek, Cenevre görüşmelerinden çekilebileceğini ima etti.

Devletler arasındaki bu kriz tırmanırken ince bir ayrıntı gözlerden kaçmadı. ABD ve Rusya PKK'nın Suriye uzantısı PYD'den söz ederken Türkiye'nin PYD'nin silahlı kanadı YPG'nin ismini telaffuz etmesi dikkat çekti….

Peki biz gereksiz görülebilecek bu ayrıntıyı neden buraya not düştük?

Önümüzdeki günlerde lazım olur diye…!

Bugün gazetecilerin sorularını yanıtlayan Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu “Terör örgütleri muhalefet içinde yer alamaz. YPG çok istiyorsa rejim heyetinde yer alabilir” dedi.

İsviçre'nin Cenevre kentindeki Suriye barış görüşmelerinin bugün başlaması planlanıyordu. Ancak geceikme yaşandı. Türkiye'nin PYD rahatsızlığının bu gelişmede etkili olduğu konuşuldu. Bu konuyla ilgili ilk açıklama Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu'ndan geldi. 

Ankara'da düzenlenen Türkiye-AB Bakanlar Siyasi Diyalog Toplantısı'nda kendisine konuyla ilgili yöneltilen soruyı yanıtlayan Çavuşoğlu, şöyle konuştu:

“Her şeyden önce Cenevre'de başlayacak rejim ve muhalefet arasındaki görüşmelerin bir an evvel başlamasında fayda var. Çünkü ateşkesin bir an evvel sağlaması gerekiyor. Suriye'de kesin çözüm siyasi çözümdür. Bu konuda hepimiz hemfikiriz. Bu süreçte özellikle muhalefeti sulandırmaya yönelik bazı ülkelerin çabaları var. Biz buna karşıyız, muhalefet de buna karşı. Özellikle de YPG gibi terör örgütlerinin de muhalefetin içinde yer almasını istemek bu süreci akamete uğratmaktır. Bunu isteyen bazı ülkeler olabilir ama bunun son derece tehlikeli olduğunu söylemek lazım.

Şu anda Riyad'daki muhalefet YPG ve rejim yanlısı sözde (tırnak içerisinde söylüyorum) muhalefetin kendi içlerinde olmasını istemiyor. Kimse de bunu dikte edemez.

Eğer zaten rejimin kuklası olan diğer önerilen isimler çok istiyorlarsa rejim tarafından heyete katılabilirler. YPG için de bu geçerli. Şimdi Suriye'de kontrol ettiği alan bakımından YPG önemli ise o zaman IŞİD de bir terör örgütüdür o da Suriye topraklarının yüzde 40'ını kontrol ediyor. El Nusra da belli bir bölümünü kontrol ediyor. Dolayısıyla terör örgütleri ile ılımlı muhalefet arasındaki ayrımı çok iyi yapmak gerekiyor. Bu konuda bizim tutumumuz çok nettir.”