Hükümetten ilk tepki geldi

Bakan Çelik, “Böyle bir günde AP’nin vizyonsuz kararı hakkında değerlendirme yapmak istemezdim. Esasen bu kararı yok hükmünde sayıyoruz. AP’nin bugün aldığı karar hiçbir hukuki bağlayıcılığı olamayan bir karardır” dedi.

Bakan Ömer Çelik'in açıklamasının satır başları şöyle:

Çatışma oldu ve araca şu anda fazla yaklaşamıyorlar. Hastaneyi ziyaret ettim bir polis kardeşimiz 25 haftalık hamile. İşte bunlar bu kadar alçak.

Böyle bir günde AP’nin vizyonsuz kararı hakkında değerlendirme yapmak istemezdim. Esasen bu kararı yok hükmünde sayıyoruz.

AP’nin bugün aldığı karar hiçbir hukuki bağlayıcılığı olamayan bir karardır. Eğer Türkiye’ye bir mesaj verme niyetleri varsa bunu darbeye direniş göstermiş bir ülkeyle nasıl işbirliği yapmaları gerektiğini değerlendirirlerdi.

Maalesef tarihe çok kötü geçecek bir karar imza atmış oldular. Avrupa ile ilişkilerin fiilen durmuş olduğu bir durumda bu kararın çıkması şimdiye kadar yaşanılanların tezahürüdür. Mesaj kararlarla değil eylemlerle verilir. 

AP’nin üzerine inşa edildiği değerler ile bu kararı ayırıyoruz. Çünkü bu değerler Avrupa’nın kurucu babalarının dediği gibi, demokrasi, hukuk devleti gibi değerler. Ama bugün demokrasisini canı pahasına savunmuş bir ülkeye AP’nin üyeleri kendi değerleriyle çatışan bir tavır sergilemişlerdir.

Bu karar Türkiye – AB arasındaki bir krize değil AP’nin içine düştüğü değerler krizine işaret ediyor. Bu karar öylesine bir siyasi tutarsızlık içeriyor ki bu kararı verenler bu mesajın Kapıkule sınır kapısından girmeyeceğini bilsinler. Mesele hangi kurumun ne mesaj verdiği değildir. Mesele o mesajın bir vizyon içermesidir.

AP’nin aldığı bu kararın hukuki bir karşılığı yok. Üyelik müzakerelerinin durdurulması kararı AB konseyi tarafından alınabilir. Kime mesaj verecekler sayın cumhurbaşkanımıza karşı. Demokrasi dersini Türk halkından almaları gerekir. AB içinde alınan bu kararlar AB’nin kendi ideallerinden ne kadar uzaklaştığını da gösteriyor.

AP üyelerini son bir kez zihinlerini Türkiye hakkında kara propagandadan sıyırmalarını ve 20. yy tarihini düşünmelerini istiyorum. Her yüzyılda bir Avrupa haritası yeniden şekillendi. Türkiye ile daha yoğun çalışmaları gerekirken tarihten ders almadıkları bir yolda ilerlediklerini gösterdiler. Cumhurbaşkanı makamına dönük eleştirilerin hiçbir tutarlılığı ve gerçekle ilgisi yok. Onunla ilgili konuşurken son derece özenli bir dil kullanılması gerekmektedir.

Onlara yeniden seslenmek istiyorum: Bu kısır döngüden AB’yi çıkartmamız lazım. AP'nin zamanın ruhunu okumak konusunda geride kaldığını gözlemliyoruz. Eleştiriler varsa bunun çözülmesinin yolu yeni fasılların açılmasıdır.