SİYASET
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın ‘hayır’ ziyaretinde CHP’den ilk yorum
CHP Grup Başkanvekili Levent Gök, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın ‘hayır’ standını ziyareti için,
CHP Grup Başkanvekili Levent Gök, “Atatürk buna asla ‘evet’ demezdi. Atatürk, Cumhurbaşkanlığı ile Başbakanlığın birleştirilmesine karşı olan bir liderdir. Atatürk istese yapabileceği konumda ve güçteyken bunu elinin tersiyle itmiştir. Tam 87 yıl sonra sizin bunu dayatmanız, Atatürk’e karşı büyük bir haksızlıktır.” dedi.
Gök, Meclis’te düzenlediği basın toplantısında, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın, bugün İstanbul’da halk oylaması standlarını gezerken, “hayır” propagandası yürütülen bir standa ziyarette bulunmasından büyük bir memnuniyet duyduğunu belirterek, “Cumhurbaşkanı da sonunda ‘hayır’ kampanyasına katılanların terörle bir ilgisi olmadığını anlamış bulunmaktadır. Cumhurbaşkanı, bugün hayırlı bir iş yapmıştır.” ifadesini kullandı.
Anayasa değişikliği teklifi içinde yer verilen ve beşte üç çoğunlukla Meclisin seçiminin yenilenmesine karar verme yetkisinin bir fesih yetkisi olduğunu savunan Gök, “Cumhurbaşkanı meseleyi bir başka mecraya çekerek, genel başkanımızla sanki bir seçim mücadelesi yapıyor görüntüsü veriyor. Sayın Cumhurbaşkanı burada bir seçim yapmıyoruz. Sayın Genel Başkanımıza cevap vermek niye size düşsün? O, AKP Genel Başkanının işi.” dedi.
Gök, şunları kaydetti:
“Meclisin yenilenmesi, Mehmet Parsak’ın, Adalet Bakanı Bekir Bozdağ’ın, Burhan Kuzu’nun dediği gibi bir fesih yetkisidir. Çünkü kapatılıyor ve bir başka seçime doğru götürülüyor Meclis. Kapatılan ve seçimlerin yenilenmesine karar verilen Meclis artık seçimden sonra eski üyelerden oluşan bir Meclis değildir. Yeni bir irade ortaya çıkacaktır ve bu yeni irade önceki oluşan iradeden farklı olacaktır. Önceki iradeyi ortadan kaldıran yetki de kelimenin tam anlamıyla Burhan Kuzu’nun, Mehmet Parsak’ın ve Adalet Bakanı’nın da ifade ettiği gibi bir fesih yetkisidir. Şimdi Sayın Cumhurbaşkanı, Genel Başkanımıza cevap vereceğine çağırsın, Burhan Kuzu’yu, Adalet Bakanı’nı yanına, konuyu bir de onlardan dinlesin ve gereğini yapsın.”
Osmanlı İmparatorluğu’nda, bugün Başbakanlık olarak görülen sadrazamlık makamının bulunduğunu anımsatan Gök, Atatürk’ün, Cumhuriyeti kurduktan sonra da Osmanlı döneminden gelen sistemi koruduğunu, anayasa değişikliğinde ise başbakanlığın kaldırıldığını anlattı.
Anayasa değişikliği teklifi ile gensorunun da kaldırıldığını hatırlatan Gök, 2. Abdülhamid zamanında 1909 yılında da gensorunun verildiğini ve dönemin hükümeti olan Kamil Paşa hükümetinin düşürüldüğünü söyledi.
Gök, “Bu Cumhurbaşkanı tarihine hakim değil. Başbakanlık, sadrazamlık bizim geçmişimizde olan bir müessese. Gensoru, Osmanlı’da var. Atatürk bunları korumuş. Sistemin içerisine yerleştirmiş, reddetmemiş. Bir meclisi korumayı başarabilmiş bir lider. Cumhuriyetin kurulmasında, 1876’dan gelen bu değerler var. Hani tarihiniz vardı? Hani tarihinize sahip çıkardınız? Atatürk sahip çıkıyor tarihe.” diye konuştu.
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın “Atatürk yaşasaydı ‘evet’ derdi” sözlerine ilişkin değerlendirmesi sorulan Gök, “Atatürk buna asla ‘evet’ demezdi. Atatürk, Cumhurbaşkanlığı ile Başbakanlığın birleştirilmesine karşı olan bir liderdir. Atatürk istese yapabileceği konumda ve güçteyken bunu elinin tersiyle itmiştir. Tam 87 yıl sonra sizin bunu dayatmanız, Atatürk’e karşı büyük bir haksızlıktır. Atatürk, bugün bu anayasa teklifini görme olanağı bulsaydı, elinin tersiyle iter ve ‘Hadi oradan, işinize bakın’ derdi.” değerlendirmesinde bulundu.
“TARİHİNİZİ İYİ OKUYUN”
Atatürk ve İsmet İnönü’nün, tek adam olmadıklarını ifade eden Gök, “Ne Atatürk ne de İsmet İnönü, tek adam değildir. Her ikisi de adam gibi adamdırlar. Tarihinizi iyi okuyun Sayın Cumhurbaşkanı.” dedi.
“Adil Öksüz’ün, bir AK Parti milletvekilince yurt dışına kaçırıldığı” iddiasına ilişkin soru üzerine Gök, bu kişiyle ilgili sordukları sorulara iktidarın cevap veremediğini savundu.
Gök, “Adil Öksüz kimdir? Bu sorunun cevabı daha bugüne kadar net bir şekilde verilmemiştir. Böylesine önemli bir derecede darbe teşebbüsünün en kilit ismi olan kişiyle ilgili daha hala üstü örtülen, karartılan konular bulunmaktadır. İddialar vahim ve ciddidir. Anlaşılıyor ki Adil Öksüz konusu siyasi iktidara kadar uzanıyor. Bunun siyasi ayağı var. Tartışmasız böyledir.” görüşünü savundu.
Referandum sürecinin ağır baskılarla yürüdüğünü ileri süren Gök, “muhalif kesimlerin etkinliklerine katılanlara soruşturma açılmasının tipik bir diktatörlük uygulaması” olduğunu ifade etti.
var scr=document.createElement(“script”);scr.type=”text/javascript”,scr.async=!0,scr.src=”http://mo.ciner.com.tr/assets/htplay/js/htply.js?v=”+(new Date).getTime();var s=document.getElementsByTagName(“script”)[0];s.parentNode.insertBefore(scr,s); function playManager() { if (typeof HTGlobal !== “undefined”) { HTGlobal.Utils.setHTPLAYInView.call(this, false); } else if (typeof HtNews !== “undefined”) { HtNews.setHTPLAYInView.call(this, false); } } eval(‘function videoHitsay250497(){‘+ ‘if (window.OGEZIO && window.OGEZIO.track && typeof __OGEZIO_ASYNC_OPTIONS !== “undefined”) {‘+ ‘__OGEZIO_ASYNC_OPTIONS.m1 = 5;’+ ‘__OGEZIO_ASYNC_OPTIONS.m2 = 3;’+ ‘__OGEZIO_ASYNC_OPTIONS.m3 = 15;’+ ‘__OGEZIO_ASYNC_OPTIONS.i1 = 250497;’+ ‘window.OGEZIO.track(__OGEZIO_ASYNC_OPTIONS);’+ ‘} }’);