Connect with us

GÜNDEM

Akif Beki’den Hüseyin Gülerce’ye: Yağma yok!

Bir zamanlar Fethullah Gülen’in en yakınlarındaki isimlerden olah Hüseyin Gülerce’nin bugün FETÖ’ye karşı yürütülen mücadelede takındığı tavır eleştiri oklarının hedefi olmaya devam ediyor. Hürriyet Gazetesi yazarı Akif Beki bugünkü yazısında Gülerce’nin kumpas mağdurlarının hakkını arayan Sözcü ve bugün FETÖ davalarında yargılanan Kadri Gürsel gibi gazetecileri eleştirmesine tepki gösterdi.

Published

on

İşte Beki’nin bugünkü yazısının ilgili bölümü:

Devlette paralel kadrolaşmaya dikkat çektiğinde Kadri Gürsel’e, “Milletin evladı kendi devletinin kurumuna sızar mı hiç” diyerek tepki gösteren, gövdesini eleştirilere siper eden kendisi değilmiş gibi… Bugün Kadri Gürsel’in FETÖ’cülükten sanık olduğu davada, kendisi tanık olabildiği için üstüne gidiyorlar.
Ergenekon-Balyoz kumpaslarında kendisi sahte ihbarla suç uyduran kumpasçılara kanarken… Kanmayan, mağdurların hakkını arayan Sözcü’nün, kumpas kurbanı Cumhuriyet’in FETÖ’cülükten yargılanmasına tanıklık ve ihbarcılık yapmaktan geri durmadığı için yükleniyorlar. “Tek atımlık mermiyim, beni istediğiniz yere sıkın” diyerek kendisini emrine verdiği yapıyı, onca sene iç içeyken tanıyamamış olabilir.

Bunu savunabilirim.Kandırıldığı için geçmişte kendisini paralelcilere adadığını, gerçek niyetini bilmeden amaçlarına hizmet ettiğini, istemeden kurşun askerlik yaptığını kabule müsaitim.
Dünün hızlı Fetullahçısıyken bugün anti-FETÖ’cünün önde gideni rolünü kapmasına değil itirazım. Saldırganlığını aldatılma psikolojisine veririm; agresifliğini kandırılmanın hıncı, hırsı, öfkesiyle açıklarım. Harbiden saflığının kurbanı olmasına bağlarım.

O KADAR UZUN BOYLU DEĞİL

Fakat dün engel çıkardığı, karşı durduğu, mücadele ettiği için FETÖ’ye hedef olan, darbesini yiyen, bedelini ödeyenleri… Bugün iş terse döndüğünde FETÖ’cülükle suçlamaya, bir darbe de FETÖ’cülükten vurmaya… Üstelik sen kurşun askerken sipariş verdiği pideci, tatil rezervasyonu yaptırdığı tur şirketi, üç otuz para ödediği parkeci ya da oto tamircisi üzerinden ilişkilendirmeye kalkarsan ‘orada dur’ derim.

Kendi günahlarının kefaretini daha ödememişken FETÖ’yü koruyup kollama, önünü açıp destekleme, işbirliği ve amaç birliği içinde hareket etme günahlarını başkalarına bulaştırma, ona buna sıçratarak yayma gayretkeşliği bu kapsama girmez.

Saldırdığın FETÖ değil çünkü, FETÖ’nün dünkü kurbanları. Savaştığın FETÖ değil, savaşmaya senden önce başlayan FETÖ’nün azılı düşmanları…

Baykal’a kaset kumpası kurulurken siyaseten nemalanmaya, kasetle parti dizaynı ve genel başkan değişikliği projesinden yararlanmaya bakacaksın…

Sonra da aynı kaseti Kılıçdaroğlu’na çevireceksin, kasetle geldiğini söyleyerek FETÖ’nün adamı olmakla suçlayacaksın.

Ve her iki durumda da sen haklı, sen doğru, sen temiz çıkacaksın. Yağma yok!

Click to comment

Leave a Reply

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir