GÜNDEM
Mehmet Barlas’tan tarihi itiraf!
AKP iktidarının medyadaki en büyükr destekçisi Sabah gazetesi yazarı Mehmet Barlas, 4 Eylül’de kaleme aldığı, “Esad savaşı kazandı ama barışı kazanamadı” başlıklı yazısında özetle Ankara’nın Suriye ve Esad’ın geleceğine ilişkin politikasından çark etmesi gerektiğini savunmuş ve Türkiye’nin Esad’ı desteklemesi gerektiğini vurgulamıştı. Barlas bugünkü, “Ankara esintili yorumlar” başlıklı yazısında bu fikir ya da strateji değişikliğinin nedenlerini açıkladı. Mehmet Barlas, kendisini adeta AKP, hükümet ve Ankara (!) ile özdeşleştirerek Suriye politikasında nasıl hataya düşüldüğünü itiraf etti.
Sabah Yazarı Mehmet Barlas, Türk siyasetinde önemli bir kilometre taşı haline gelen “Aldatıldık” ifadesini kullanmamaya özen göstererek, Ankara’nın ABD’den gelen bilgiler doğrultusunda Suriye politikasında yanıldığını; kendisinin de Ankara’dan gelen esintiler nedeni ile yanılgıya düştüğünü açıkladı.
İşte Mehmet Barlas’ın “Ankara esintili yorumlar” başlıklı bugünkü yazısından konuya ilişkin bölümler:
“Biz Türkiyeli gazete yorumcuları Suriye iç savaşının gelişmelerini, doğal olarak Ankara rüzgârların esintisinde yorumladık.
Yolun başında o dönem Başbakan olan Tayyip Erdoğan ve ailesinin, Suriye Devlet Başkanı Beşşar Esad ve ailesi ile sürdürdükleri yakın dostluk vardı. Daha sonra da Suriye’de iç savaşa dayanacak olan kargaşanın, en fazla üç ay süreceği ve Esad’ın devrilmesinin kesin olduğu değerlendirmesi geldi Ankara’dan.
ABD etkisi
Ankara Suriye’deki iç savaşa ABD’den gelen değerlendirmeleri de hesaba alarak yaklaştı.
Yani sonuçta Beşşar Esad’ın ne olursa olsun devrilmesi gerektiğine inanıldı. Bu çizgide Suriye’de rejime karşı olan Kürt oluşumlara ve PYD’ye de destek verildi.
Göremedik
Unutulan ya da görmezden gelinen şey, Esad iktidarının siyasi dayanağı olan Suriye Baas’ının güçlü bir tabana ve devlet içinde güçlü bir örgüte sahip olmasının getireceği sonuçlardı. Ayrıca biz Türkiye olarak Suriye’nin bütünlüğünü savunmamız gerekirken, Esad takıntısı ile sonunda bizi de vuracak olan bölücülüğe destek vermemizin sonuçlarını hesap edememiştik. Nitekim şimdi PKK ile PYD’nin farksız olduğunu ve ABD’nin bu örgüte verdiği silah desteğini konuşuyoruz.”
