Connect with us

EKONOMİ

Milli parayla ticaret çağrısı

Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan, İslam ülkelerine milli parayla ticaret çağrısı yaparak, “Milli paralarla ticaret gibi, ekonomimiz ve ticaretimiz üzerindeki kur baskısını ortadan kaldıracak özgün çalışmalara hız vermeliyiz” diye konuştu.

Published

on

İslam İşbirliği Teşkilatı (İİT) Ekonomik ve Ticari İşbirliği Daimi Komitesi’nin (İSEDAK) 36’ncı toplantısı açılış oturumuna videkonferansla katılan Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, islam ülkelerine milli parayla ticaret çağrısı yaptı. “İslam ülkeleri olarak ne kadar çok üretirsek, ekonomilerimizi ne kadar güçlendirirsek, sözümüzün ağırlığı o derece artacaktır” diyen Erdoğan, şunları söyledi: “Bunun için hammadde veya yarı mamüle dayalı bir ihracat yapısı yerine katma değerli üretim ve ticarete dönük adımlarımızı sıklaştırmalıyız. Tasarruflarımızı yatırımlara tahvil ederek hem kendi insanımızın istihdamına hem de coğrafyamızın kalkınmasına katkıda bulunmalıyız.”

KUR BASKISI

Geleceğin dünyasında faize ve tahakküme dayalı mevcut ekonomik sistemin, yerini, risk paylaşımının esas olduğu katılımcılığa bırakacağına dikkat çeken Erdoğan, “Uzun vadeli büyük altyapı yatırımlarının finansmanı için SUKUK gibi ürünlerin yaygınlaştırılması önemlidir. Milli paralarla ticaret gibi ekonomimiz ve ticaretimiz üzerindeki kur baskısını ortadan kaldıracak özgün çalışmalara hız vermeliyiz.

Kudüs’e sahip çıkmak için İSEDAK kapsamında yeni bir proje başlattık. İSEDAK Kudüs programıyla hem burayı ekonomik olarak güçlendirmeyi hem de Kudüs halkının sosyoekonomik şartlarını bir nebze olsun iyileştirmeyi hedefliyoruz. Kudüs’e yönelik tacizlerin arttığı, işgalci İsrail rejiminin saldırılarını yoğunlaştırdığı bir dönemde bizim dayanışmamız çok önemlidir. Aramızda birlik, beraberlik ve işbirliği Filistin davasında başarının anahtarı olacaktır” diye konuştu.

İNSANLIK AYNI GEMİDE

Koronavirüs salgınıyla beraber karşılaşılan sıkıntılarda da herkes için geleceğe dair çıkarılması gereken dersler olduğuna vurgu yapan Erdoğan: “Öncelikle bu salgın bize din, dil, ırk ayrımı gözetmeden, tüm insanlığın aynı kaderi paylaştığını, aynı gemide olduğunu bir kez daha hatırlatmıştır. Salgın aynı zamanda planlı hareket etmenin, gereken yatırımları zamanında yaparak acil müdahale ve krizlerle baş edebilme kabiliyetimizi güçlendirmenin ne kadar önemli olduğunu göstermiştir. Sağlık boyutunun yanı sıra salgının ekonomik etkilerini azaltmak, üretim ve talebin devamlılığını sağlamak için elimizdeki imkanları seferber etmeliyiz.

Dış ticaretimizin de salgın sürecinde ağır bir tahribat yaşamaması için ticareti teşvik edici ve kolaylaştırıcı önlemleri devreye sokmalıyız. İİT Tercihli Ticaret Sisteminin uygulamaya konulmasına yönelik harcanan çabaları takdirle karşılıyorum. 2021 başında yapılmasını teklif ettiğimiz ticaret müzakereleri toplantısı, sistemin yürürlüğe girmesi için kritik bir adım olacaktır. Helal gıda standardı ve belgelendirmesine yönelik faaliyetlerimizi bir süredir devam ettiriyoruz. Ancak tüm çabalarımıza rağmen halen ülkelerimiz arasında arzu ettiğimiz koordinasyonu tesis edemedik” ifadelerini kullandı.

‘ALÇAKÇA SALDIRILAR’

Müslümanlar olarak sadece salgınla değil, aynı zamanda Batı ülkelerinde yükselen İslam düşmanlığıyla da mücadele edildiğini kaydeden Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Bu ülkelerde yaşayan kardeşlerimize ait işyerleri, evler, ibadethaneler, okullar hemen her gün Neonazilerin saldırısına maruz kalıyor.

Düşünce ve basın özgürlüğü kılıfı altında mukaddes değerlerimiz çiğnenirken, Peygamberimize yönelik alçakça saldırılar düzenleniyor. Bugün lafa gelince demokrasiyi kimseye bırakmayan birçok Batılı devlette Müslümanlara yönelik hukuksuzluklar sıradan bir vaka haline gelmiştir. Hatta İslam ve Müslüman düşmanlığı kimi Avrupa ülkelerinde bizzat devlet başkanı seviyesinde himaye edilen bir politikaya dönüşmüştür” dedi.

Click to comment

Leave a Reply

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir