Connect with us

GÜNDEM

Melisa Sözen, 2016’da oynadığı dizi için ifade verdi

Melisa Sözen, 2016’da Fransa’da rol aldığı bir diziyle ilgili savcılıkta ifade verdi. Sözen söz konusu dizide YPG’li bir karakteri canlandırmıştı.

Published

on

İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığınca Sözen hakkında, Fransa’da 2016′da oynadığı bir dizide terör örgütü YPG’nin sözde üniformasını giymesine ilişkin soruşturma başlatıldı.

Savcılığın talimatı üzerine emniyet güçleri, yurt dışından Türkiye’ye giriş yapan Sözen’in “terör örgütü propagandası” yapmak suçundan ifadesini aldı.

İfadesinde, giydiği kıyafetin terör örgütünü simgelediğini bilmediğini iddia eden Sözen’in, ajan rolünde oynadığı dizinin Türkiye’de yayınlanmadığını, vatanını seven biri olduğunu söylediği öğrenildi.

Ünlü oyuncu, konunun gündeme gelmesi üzerine 2024 Ağustos ayında sosyal medya hesabından bir açıklama yapmıştı. Sözen, “Dizide herhangi bir terör örgütü övgüsü yok. İftiraları kabul etmiyorum.” ifadelerini kullanmıştı.

Sözen, X hesabındaki paylaşımında şunları ifade etmişti: 

1-Söz konusu dizi gizli saklı bir iş değil. 2015 çıkışlı Fransa’nın en ünlü polisiye dizisi.

2-Dizinin benim oynadığım sezonu 2017 yılında yayınlandı. Deaş’la (Işıd) savaşan çift taraflı bir ajanı canlandırdım.

3-Dizide herhangi bir terör örgütünün övgüsü yok. Olsaydı, geçen 7 yıl içinde zaten çoktan duymuş olurdunuz.

Ben 25 yıldır oyunculuk yapıyorum. Kötü niyetli eleştiri, haksızlığa uğramak, hakaret, yalan haberler benim ne yazık ki büyürken alışık olmak zorunda kaldığım şeyler. Dolayısıyla bu internet zorbalığı ile derim kalınlaşmış bir dönemimde karşılaştım. Hakkımda atılan iftiraları elbette kabul etmiyorum.

Ama yaşı küçük ve hayat tecrübesi az yahut duygusal olarak hassas bir dönemde olan insanların bu zorbalıkla baş etmesi neredeyse imkansız.

Yukarıdaki üç madde çok yeterli olduğu halde bu satırları da zaten bununla başa çıkması güç insanlar için ekliyorum.

Ne yazık ki bilginin doğruluğunu ve nereden geldiğini dahi düşünmeden, kontrol etmeden inanmak çağımızın kara deliklerinden biri. Linç kültürü de öyle.

Bunun bir parçası olmayın, kendinizin ve etrafınızdaki insanların internet zorbalığı ile duygusal şiddet yaşamasına izin vermeyin. Ben vermeyeceğim.

Kendi aklımızı, kendi bilgilerimizi kullanmayı, araştırmayı, doğru kaynakları kullanmayı ve önce bir durup düşünerek hareket etmeyi öğrenmemiz gerek. Bu tuhaf olaydan hep birlikte çıkaracağımız ders varsa bu olsun.