Connect with us

SPOR

Goooool sesi bağımlılık yapıyor!

Published

on

Futbol sahalarının meyvesi, goller.. Peki o anlarda neler hissediliyor.

Gol sesinin vücuda verdiği etkiler nelerdir. Tıbbi ve psikolojik tarafının yanı sıra, futbolla ilgilenenler neler düşünüyor? “Gol” sesi onlara göre hayatta hangi sevinçlere eşit? İşte bu soruları, psikologlardan sanatçılara ve futbolun ana unsurlarından teknik adamlara kadar geniş bir yelpazede soru haline getirdik. Bakın nasıl ilginç görüşler çıktı…

VÜCUT AYNI HORMONU SÜREKLİ İSTİYOR

Ceren Tokdemir (Spor psikoloğu): Gol, adrenalini yükseltiyor, beynin belli merkezlerini uyarıyor, mutluluk hormonu salgılanıyor.
Çok sevdiğiniz bir yemeği yemek, en büyük ikramiyeyi kazanma anındaki sevinçle aynı mekanizmalar faaliyete geçiriliyor.
Vücut, o mekanizmayı sürekli harekete geçirmek istiyor. Futbolseverler gole bağımlı oluyorlar. Gol kaçtığında oluşan o üzüntü, aslında gol sevinci yaşayamama üzüntüsü. Burada bencillik söz konusu. Bir bağımlının elinden bağımlı olduğu şeyi almak gibi öfke oluşturuyor. Futbolda skor, basketbol ve voleybola göre az olduğu için haz da çok oluyor.

BULUTLARIN ÜZERİNE ÇIKMAK GİBİ

Can Gürzap (Sanatçı): Sahnede alkışlanmak beni hayatımda en çok mutlu eden şey. Hayatımın en büyük parçası bu. Ancak biz en fazla 1000-1500 kişi önünde sahne alabiliyoruz.

Bir futbolcu ise gol atınca 30-40 bin kişinin haykırmasını sağlıyor. Mutluluktan uçmak, bulutlarda yürümek gibi bir şey olsa gerek. Çünkü bir dönem basketbol oynadım. Küçük kitleler önünde olsa dahi basket attığımda çok çok mutlu oluyordum. Ancak on binlerce insanın önünde gol atmak bambaşka bir şey.

HASTAYKEN ANİDEN İYİLEŞMEK GİBİ


Doğa Rutkay (Sanatçı):
Bireysel ve kişisel algıladığım bir şey değil. Sahnede alkış aldığınızda size ait oluyor, kendinizi başarılı hissediyorsunuz. Gol sevinci, çok hastayken aniden iyileşmek gibi bir şey. Halsizken bir anda hayata tutunmak gibi. Çok yüksek adrenalin ve mutluluk içeriyor. Bireysel bir mutluluk değil. Toplumsal olarak aynı anda sevinmek muhteşem bir şey. ‘Birlikten kuvvet doğar’ın hayat buluşu.

MİLYONLAR KAYBEDİNCE ÜZÜLMEYEN AMA GOL YİYİNCE ÜZÜLEN VAR


Yılmaz Vural (Teknik Direktör):
Benim için emeğin karşılığı demek. Dünyada en güzel şey emeğinizin karşılığını almak. Çikolata mutluluk hormonu salgılıyor. Gol sesinde de öyle oluyor. Milyonlar kaybedince çok üzülmeyen ama takımı yenildiğinde kahrolan işadamı arkadaşlarım var. 1 gol her şeyi toparlıyor. Dünyada bu kadar kazanç sağlayan başka bir şey yoktur. Getirisi çok fazla. Topluluğa mutluluk veriyor.

GOL SEVİNCİ İNSANA SAĞLIK VERİR

Güvenç Kurtar (Teknik Direktör): Ben o sesleri antrenörken pek duymuyorum. O kadar mutlu oluyor ki insan, dünya yıkılsa, top patlasa umurumuzda olmuyor. Yan hakem santraya koştuğu zaman sonrasını hiç hatırlamıyorum. Bu sevinç ömrü falan uzatıyor diye düşünüyorum. Rakip takımın gol sesi de duyulmuyor mesela. Golü yedin mi çöküyorsun. Ses aklına bile gelmiyor. ‘Böyle gol yenir mi, böyle hata yapılır mı’ gibi şeyler düşünüyorsun. Hele ki hayati maç ise ‘Eyvah küme düşüyoruz’ deyip kendimi yedek kulübesindeki koltuğa atardım.

UZATMADAN GELEN GOL TARİFSİZDİR


Ziya Doğan (Teknik Direktör):
Bunun tarifi mümkün değil. Atılan gol anında sevinç var ama sevincimi maç bitimine saklarım. Uzatmalarda galibiyet golü tarif edilemez. Hiçbir şey düşünmüyorsun, dünya ile ilişkin kesiliyor. Tribünlerin coşkusu duyuluyor ama bunun sevinci bambaşka bir şey. Ayların yılların çalışmasının sonucunu alıyorsunuz. Mesela diploma alırken ortada bir hazırlık süreci var. Ama bu anlık, bin anda her şey olup bitiveriyor.

YENİ BİR EV ALMAKTAN BİLE FARKLI


Hikmet Karaman (Teknik Direktör):
Gol sesinin hazzını hiçbir yerde alamazsın. Onun zevki tadı, hiçbir şeyde yok. Hayatta mutluluk veren çok şey var fakat ne yeni bir Ferrari ne yeni bir ev ne de başka bir şeye benziyor. Yıllarca çalışıyorsun, emek veriyorsun, kendinden feda ediyorsun… Bunların hepsi, tribünlere o “gol” kelimesini dedirtebilmek için…

Click to comment

Leave a Reply

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir