Connect with us

Güncel

Arınç Erdoğan’la mesafeyi yavaş yavaş açıyor

Published

on

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın Aydın Doğan'la olan savaşı zirveye ulaşırken eski yol arkadaşı Bülent Arınç sürpriz bir şekilde CNNTürk'ün canlı yayınına çıkarak, “Dava arkadaşım olan birilerine sevgimi kaybetmiş olabilirim” dedi.
Öğrenci yurtları ve dershanelerin kapatılma tartışmasının alevlendiği günlerde Bakanlar Kurulu sonrası sözcü olarak yaptığı açıklamanın aksine dönemin Başbakanı Erdoğan tarafından “Ters köşeye yatırılan” bu durum karşısında sessiz kalmayacağını Sırbistan'ın başkenti Belgrad'dan 8 Kasım 2013'te TRTTürk'ten Nasuhi Güngör ile yaptığı canlı yayından Erdoğan'a “Hodri meydan” mesajı yollayan Bülent Arınç, görünen o ki Erdoğan'la arasındaki mesafeyi iyiden iyiye açmış.
Erdoğan'la arasındaki kırgınlığını Erdoğan'ın kıran kırana savaş içinde olduğu Aydın Doğan'ın televizyon kanalında bir kez daha yineleyen Bülent Arınç, köprüleri hepten atma noktasında olduğunun sinyallerini verdi. Geçtiğimiz günlerde Manisa'da yerel bir kanalda “Ben başkaları gibi 400 vekil istemiyorum” diyerek Erdoğan'dan “başkaları” diye sözeden Arınç bu kez CNNtürk'te “Birilerine olan sevgimi kaybetmiş olabilirim” dedi.
CNNTürk'te Hakan Çelik'in hazırlayıp sunduğu “Hafta Sonu” programına konuk olan Bülent Arınç, AKP'yi derinden sarsacak açıklamalar yaptı.

AKP'Yİ SARSACAK AÇIKLAMALAR 

“BİRİLERİNE OLAN SEVGİMİ KAYBETMİŞ OLABİLİRİM”
Milletvekilliği için adaylığını koymayan Arınç, aktif siyasetten uzaklaşmasının nedenini anlatırken şunları söyledi:
“Heyecanımı kaybettiğimi de söyleyebilirim. Birilerine olan sevgimi de biraz kaybetmiş olabilirim. Siyasette insanı her gün motive eden şey biraz da heyecanıdır. Mesela biz 60-65-70'lerde de siyaset yapanları biliyorum. Bir hayalimiz hedefimiz vardı. Bu hedefe varmak için dört partim kapatıldı benim. Erbakan Refah'ın kapatılmasından sonra mükemmel bir konuşma yapmıştı. Ama bu bizim hedefimiz içinde küçücük bir olaydı dedi. Biz o zaman da önümüze baktık. Fazilet kapandı önümüze baktık. Hep yasaksız, yolsuzluk, yoksulluık olmayan hayalimizi bağlamıştık. Bunların çoğuna kavuştuk.
Başörtüsü meselesi, ülkede sünni alevi kavgasını sona erdirmek bunlardan bir tanesiydi, bütün özgürlüklerin en ulaşılabilecek noktasına kavuşmak bunlardan bir tanesiydi.
İnsanlar sevgiyle ayakta durabiliyorlar. Ama burada bir azalma eksilme de olmuşsa kabahatin kimde olduğu önemli değil, beraber siyaset yapamacağınız insanlarla aranıza buzdan duvarlar girmeye başlamışsa, ara vermenin tam zamanı demiş olabiliriz.
“İNSAN YOL ARKADAŞINI ÇOK İYİ SEÇMELİ”
Konuşmalarım benim açıktır. İnsan yol arkadaşını çok iyi seçmeli. Ama yola çıktıklarını, yolda bulduklarında değişirsen işler yürümez, en azından işler yürümez. Herşeyi birlikte göğüslediniz, her zorluğa birlikte göğüs gerdiniz. Ama sonradan bir herhangi bir rüzgar sebebiyle siz bir tarafta, arkadaşlarınız başka arkadaşlar buldular, onlarla birlikte yola devam ettiler. Elbette hayat dinamiktir. yenilenir kendi içerisinde. Ama bu yol arkadaşlığı anlayıştan dışarıya çıktıysa, size düşen şey bir kenarda kalmaktır. Onları üzmemek adına.
KIRILMA NOKTALARI NEDİR?
Anlıyorum bunlar konuşulursa çok önemli şeyler olur.
Bir tanesi şahsi meseleler hiçbir zaman belirleyici olmaz. Benim arkadaşıma özel sebeple kırgınlığım, onun bana saygısızlığı üçümüzün beşimizin arasında olacak şeyler. Ama yola çıkarken temel ilkeler noktasında farklı bir yere düşerseniz, söylemleriniz gönül almalarınız etkili olmazsa, kavga etmezsiniz. Burada güçlü olanın, ülke için belirleyici olanın rahat etmesi icabet eder. Sizin ayak bağı olmaktan çıkmanız fayda olur. Bu dışarıya aşacak bir konu olursa bundan parti zarar görür. Ben öyle şeyler bilir ve düşünürüm ki seçim arifesinde partime zarar verecek hiçbir şey konuşmam.
“7 HAZİRAN'DA ALDIĞIMIZ SONUÇ HEPİMİZİN AKLINI BAŞINA GETİRMİŞ OLMALI”
Ben çok iyi bir AK Partiliyim. Benim bir davam, hedefim var. Bunun yanında diğer söyleyeceklerim çok daha basit olaylar olur. İnanıyorum ki bu beraberlikler en güzel şekliyle tekrar devam edecektir. 7 Haziran'da aldığımız sonuç birilerimizin hepimizin aklını başına getirmiş olmalı.
Evet partimiz kapatıldı, yeni bir parti kurduk. Yeni partimiz de yeni bir yol haritası belirledi. O yüzden temel düşüncelerimizde, yöntemlerimizi Türkiye'de iktidar olmak ve 78 milyona hizmet etmek olarak kurguladık. Hamd olsun 13 sene bu başarılarla doludur. Bizim yola çıktığımızda şahsi meseleler bir kenarda kalmıştı ve önde kim varsa konuştuğumuz şuydu. Sen eşitler arasında birincisin, ben eşitler arasında birinciyim. Bu kadar, bir ekibiz, kadroyuz. Omuz omuza vereceğiz ve korkmadan yolumuza devam edeceğiz.
Ama bütün siyasi hareketlerde sonradan farklılaşmalar olmuştur. Biz bugünlerde en çok neyin acısını hissediyoruz? Kerbala'nın acısını hissediyorum. Hazreti Hüseyin alçakça şehit edildi. Onun acısını tutuyoruz, hepimiz oruçlu olmaya gayret ediyoruz. Peygamberimizin vefatından 30 yıl sonra bu olay olduysa, yol ayrılıkları fikirlerin cinayete varacak olmasını örnek gösterebiliriz.
“SÖZLERİNİZ KIYMET BULMUYORSA SİZE DÜŞEN KENARA ÇEKİLMEKTİR”
Bizimki onların yanında milyarda bir değil. Hedeften şaşmadıktan sonra bunda sıkıntı yok. Ama hedefe giderken, partimiz bakımından zorluklar çıkmışsa, böyle olmasın şöyle olsun diyebilirsin. Bu sözler kıymet bulmuyorsa, o zaman da size düşen davanın menfaatini düşünerek kenara çekilmek ve inşallah güzel şeyler olur diye dua etmektir.

NUH ALBAYRAK'IN ATTIĞI TWEETLER… 

YEZİD BUNLARI GÖRSEYDİ KISKANIRDI
Ben kendisini daha çok Türkiye Gazetesi'ndeyken tanıyorum. Ben açık yüreklilikle söylüyorum. Evet bugün cumartesidir, dün akşam da Faruk Çelik bir başka programdaydı. 
Seçimlerden sonra çok daha fazla ekranlarda olacağız, bundan da haberi olsun, 
Sevgi konusu deruni bir konudur. Kiloyla tartılmaz. Ben filan kişiyi seviyorum. Benim ölçüm şudur, o beni ne kadar çok seviyorsa ben de onu o kadar seviyorum. Sayın Albayrak bunları bilir de ifade etmekten çekinir.
İkinci Hazreti Hasan Hüseyin efendilerimizin yanlarında bulunan insanlar susuz bırakıldılar. Karşılarındakiler de evet mümindiler. Hazreti Hamza efendimizin kalbine mızrağı sallayan insan daha sonra mümin olmuştur. Yezid için alçakça şehit edildi dememi kabul etmiyorsa o Albayrak'ın bileceği iş. Ben onun kadar mümin değilim. Ama ben Hazreti Hüseyin'in yanındayım. Müslümanlar cinayet işlemez mi? Ankara'daki bombayı kendi vücuduyla parçalayan insan da bir müslümandı. 
Valla bu nasihatları başkalarına yapsın. Onlar da Yezid kadar olmasa bile, bazı köşe yazarlarımız, Yezid'den daha fazla cinayet işliyorlar. Ama insanların haysiyetlerine, toplum içerisindeki konumlarına o kadar alçakla saldırıyorlar ki Yezid bunları görseydi kıskanırdı. 
Teşekkür ederim ikazları için. Seçimden sonra daha şuurlu bir müslüman olmak için eşimle birlikte çalışacağız.
 
Click to comment

Leave a Reply

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir