Connect with us

FOTO GALERİ

Ali Sunal: Özgün bir format, biz ürettik

Show TV’nin yeni yarışma programı ‘Bir Sorun mu Var’ bu akşam ilk bölümüyle ekranda olacak. 500 bin TL büyük ödüllü yarışmanın sunuculuğunu üstlenen ünlü oyuncu Ali Sunal, “Bu yarışmayı özel kılan bizim elimizden çıkmış olması. Formatımız bizim ürettiğimiz özgün bir format. Türkiye’nin formatı” diyor

Published

on

1 / 23

Show TV’nin fenomen mizah programı ‘Güldür Güldür Show’un moderatörü ünlü oyuncu Ali Sunal, bu akşamdan itibaren sunuculuğunu üstlendiği ‘Bir Sorun mu Var’ adlı yarışmayla da SHOW TV ekranında olacak. Yapımcılığını BKM’nin üstlendiği yarışma, özgün formatıyla milyonları ekran başına kilitlemeye aday.  İlk kez bir bilgi yarışması sunacak olmanın heyecanını yaşayan Ali Sunal Gazete Habertürk’ten Ece Saruhan’a  ‘Bir Sorun mu Var’ı anlattı.

2 / 23

3 / 23

4 / 23

5 / 23

‘Bir Sorun mu Var’ın özgün formatının bizde uyandırdığı duygu merak. Sendeki karşılığı ne?

 

Öncelikle şunu söylemek istiyorum, bu işin içinde olduğum için çok mutluyum ve kendimi gerçekten çok şanslı hissediyorum. Başta Necati Abi’nin (Akpınar) aklına gelen bir fikir, Meltem Kayalı, yönetmenimiz Ebru Yalçın, Kübra Doğan Yavuz, editörlerimiz ve kamera arkasında çalışan arkadaşlarımızın da olaya eğilmesi ve sıkı bir çalışma süreciyle eksiksiz bir format haline geldi. “Bir yarışmaya başlıyoruz” dediğimde bana gelen sorular “Tutmuş bir format mı?”, “Nereden aldınız?”, “Hangi ülkeden?” şeklindeydi. Bu sorulara “Özgün bir format, biz ürettik. BKM’nin, Türkiye’nin formatı” yanıtını vermek bana gurur verdi.

6 / 23

Bahseder misin formattan?

 

Ben her hafta oradayım efendim, bir de ‘10’lar’ dediğimiz 10 tane ev sahibi yarışmacımız var. Hepsi başka branşlardan, işlerden, ortamlardan, sosyo-ekonomiden seçilmiş insanlar. Asıl yarışmacımız geliyor, soruyu görüyor ve 10’lar arasından bu soruyu bilemeyecek olanı seçmeye çalışıyor. Seçtiği kişi bilemezse yarışmacımız kazanıyor, bilirse kendi havuzları olan 10’lar kazanmış oluyor. 11 sorumuz var. Yarışmacımız bu sorulardan 7’sinde başarıya ulaşırsa yani 7 soruyu bilemeyeni bilirse, ben kendisine 500 bin TL değerindeki büyük ödül sorusunu soruyorum. Sloganımız ‘500 bin liraya hiç bu kadar yakın olmadınız’.

7 / 23

Yani bilginin yanı sıra biraz insan sarrafı olmayı da gerektiren bir yarışma…

 

Evet, biraz insan sarrafı olmak, kar- şındaki insana bakınca röntgeni çekmek gerekiyor. Şans faktörü de çok önemli. Bilginin yanı sıra soruyu kime soracağını doğru seçmek yani sorunun konusunun kimin ilgi alanına girmeyebileceğini etüt etmek de önemli.

8 / 23

Tanıdığım için biliyorum senin insanları kolay çözebilen bir yapın var. Sen yarışmacı koltuğunda otursaydın başarılı olurdun bence…

 

Bilmiyorum çünkü benim saf bir yanım da var. 10’lar beni kandırabilirdi, bir yerde tökezleyebilirdim. Bir de ben çok kararsızım. Çekimlerde yarışmacıların “Bu soruyu bu arkadaşımız bilemez” dediği anları hayranlıkla izliyorum çünkü benim için 10 kişi arasından birini seçmek çok zor. 3’e indiririm belki ama 1’e indirmem gerçekten zor, çünkü dedi- ğim gibi kararsızım. Yani sunucuyu deli edebilirim yarışmacı olsam.

9 / 23

Başvuru durumu nasıl?

 

Yoğun ilgi var. İnsanlar SHOW TV’nin internet sitesinden başvuruda bulunabiliyorlar. Bu arada bahsettiğim ev sahibi yarışmacılar yani 10’lar da eğer isterlerse bir değerlendirme yapıp her hafta aralarından bir kişiyi değiştirebiliyor. O konuda da başvuruda bulunulabilir. Hayatta hepimizin bir borcu, ödemesi gereken bir kredi ya da bir hayalimizi gerçekleştirmeye yönelik para beklentisi var ama ben hep bütün bunları daha acil, daha çabuk halletmesi gereken birileri yarışmacımız olup büyük ödülü kazansa ne mutlu bize diye düşünüyorum. Benim için bunun gerçekleşebilme ihtimali de çok özel.

10 / 23

Hayallere kanat olmak gibi bir şey bu, gerçekten çok keyifli…

 

Öyle. Bütün kalbimle yarışmanın güzel şeylere vesile olmasını diliyorum. Duygusal bir adamım, biri hele ki gerçekten ihtiyacı olan biri büyük ödülü kazandığında mutluluktan gözlerim dolar hatta ağlayabilirim.

11 / 23

Sen yarışmacı olsaydın ve büyük ödülü kazansaydın ne yapardın bu parayla?

 

İyi bir şeylere önayak olmak isterdim. Ses getirirdi yani o para.

12 / 23

‘Kim 500 Bin İster’deki sunumuyla hepimizin kalbinde taht kuran oyuncu Kenan Işık’ın oğlu Mehmet Işık da ev sahibi dediğin daimi yarışmacılarınızdan biri. Bu ne hissettiriyor sana?

 

Kenan Işık, bize bir yarışma programına nasıl hâkim olunacağını, sunucu koltuğunda nasıl oturulacağını, nasıl ev sahipliği yapılacağını gösteren insan. Bir oyuncu olarak sunuculuk ve ev sahipliğindeki başarısıyla bizim de bu iş için düşünülmemizi sağladı. Belki de şu anda benim sunucu koltuğunda oturuyor olmamı sağlayan kişi. Aynı zamanda ‘Sayın Bakanım’ adlı dizide birlikte çalışmaktan gurur duyduğum biri. Böyle bir insanın kanının canının kar- şımda olması benim gibi duygusal bir insan için çok özel bir durum. Mehmet de çok özel, donanımlı, bilgili ve olgun bir çocuk. Zaten bu özellikleri sayesinde o koltukta oturuyor.

13 / 23

Soruların cevaplarını önceden biliyor musun?

 

Hayır. Bu benim özel ricamdı. Projenin başındaki Meltem Hanım da (Kayalı) “Sen de bilme, sana da sürpriz olsun. Tepkilerin önemli” dedi. Stüdyo şimdiden evim gibi oldu. Her hafta birilerini ağırlamak çok keyifli ve seyircinin desteği çok önemli. Soru sorulduğunda stüdyoda nefeslerin tutulduğunu hissediyorum. Bunun bir parçası olduğum için çok heyecanlı ve keyifliyim.

14 / 23

Sunuculuk var mıydı aklında?

 

Sunuculukla ilgili bir şey yapacağımı biliyordum. Çünkü şirketlerin özel günleri, ödül törenleri ve festivaller için aranan sunuculardan, host’lardan biri haline gelmiştim. Bu ‘Güldür Güldür Show’un bana kattığı bir değer, bir bilezik oldu. Bir şey bekliyordum ama açık- çası bu kadar özgün, bu kadar bizden, bu kadar el emeği göz nuru bir iş olmayabilirdi. Bunu diğer işleri küçümsediğim için söylemiyorum ama bizim elimizden çıkmış olması benim için özel kılı- yor bu işi. Bu işin geldiğine özellikle mutluyum, çok sevindim.

15 / 23

Tarık Akan’dan sonra sevgili Halit Akçatepe de yıldızlara karıştı. Akçatepe’nin vefatının ardından o kadar çok “Hababam Sınıfı Cennette” paylaşımı yapıldı ki… Ne güzel insanlardı, bize hayatın içinde de cenneti yaşattılar, nefes oldular. Sen bir de aralarında büyüdün. Neler söyleyeceksinz?

 

Ne diyeyim Ece? Ne yapacağız bilmiyorum. Başımızdaki büyüklerimizi birer birer kaybediyoruz. Kaybediyoruz derken; sanatları, fikirleri, duruşları her zaman aramızda yaşıyor ve yaşayacak. Ama keşke kanlı canlı yanımızda ve başımızda olsalardı.

16 / 23

Hafize Ana zili çalıp “Toplanın çocuklar, geri dönüyoruz” dese keşke…

Keşke… Çok anlamlı paylaşımlar var. Tarık Akan’ı kaybettiğimizde “Aç kapıyı Veysel Efendi, Damat Ferit geliyor” diye paylaşımlar olmuştu.

17 / 23

Halit Abi’den sonra biri “Veysel Efendi kapama artık kapıyı” yazmış. Kötü… Bedenen aramızda olmamaları, gülerken ya da bir şey konu- şurken bir anda yine o acıyı hissetmek ağır geliyor insana. İnşallah birbirlerini bulmuş- lardır. Buldularsa orası daha eğlenceli şu anda, bayram var orada.

18 / 23

19 / 23

‘Güldür Güldür Show’da seyirci o kadar içten sohbetlere imza atıyor ki seninle… İnsanların senin pek de açık etmediğin sıcaklığınla bu program sayesinde tanıştığını söylemek yanlış olmaz herhalde…

‘Güldür Güldür’ün bendeki etkisi çok büyük. Evet ben yeni tanıştığımda soğuğum, yabaniyim, bilmediğim insanla konuşmam, kendimi açmam. Program sadece insanlara değil bana da başka bir yönümü gösterdi. İnsanlar gibi ben de daha önce kendimde görmediğim yönleri gördüm.

 

 

20 / 23

Seyirci de ekibimizin bir parçası ve ben ‘Güldür Güldür Show’la beraber büyümekten, beraber yaş almaktan çok memnunum. ‘Güldür Güldür Show’u çok sevenler ‘Bir Sorun mu Var’a yönelik paylaşımlarımın altına, “Bu da olsun ama o bitmesin” yazıyor. Herkesin içi rahat olsun, bitmiyor. ‘Güldür Güldür Show’ bizim her şeyimiz. İnşallah ömrüm boyunca sürer ve ben hep içinde olurum.

21 / 23

22 / 23

23 / 23

Click to comment

Leave a Reply

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir