Connect with us

SİYASET

Kılıçdaroğlu: Gül’e apoletli ziyaret Ali Fuat Başgil olayı ile aynı

CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu Kayseri’de İl Başkanları toplantısında konuştu. Kemal Kılıçdaroğlu konuşmasında Orgeneral Hulusi Akar ile Cumhurbaşkanı Danışmanı ve Saray Sözcüsü İbrahim Kalın’ın 11. Cumhurbaşkanı Abdullah Gül’ü adaylıktan vazgeçirmek amacıyla ziyaret etmesini, demokrasi üzerindeki yeni bir vesayet olduğunu söyledi. 28 Şubat’tan şikayet edenlerin 28 Şubat’tan daha beter bir vesayet kurma çabası içinde olduğunu söyleyen Kılıçdaroğlu Genelkurmay Başkanı Hulusi Akar’ın helikopterle Abdullah Gül’ün bahçesine inerek gerçekleştirdiği ziyareti 1961’de yaşanan Türk demokrasi tarihine katran karası gibi yapışan Ali Fuat Başgil olayına benzetti. Peki nedir Ali Fuat Başgil olayı? Ayrıntılar haberimizde…

Published

on

Kılıçdaroğlu Gül'ü ikna ziyaretleri için ne dedi?

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, partisinin Kayseri’de düzenlenen il başkanları toplantısının açılışında konuştu. Gündemdeki siyasi ve ekonomik gelişmeleri değerlendiren Kılıçdaroğlu, Genelkurmay Başkanı Orgeneral Hulusi Akar ile Saray Sözcüsü ve Abdullah Gül’ün eski çalışma arkadaşı İbrahim Kalın’ın  cumhurbaşkanlığı adaylığı için adı geçen Abdullah Gül’ü  adaylıktan vazgeçmeye ikna için yaptıkları ziyarete değindi.

Genelkurmay Başkanı’nın üniformalı olarak Abdullah Gül’ü helikopterle ziyarete gelmesi hakkında “şimdilik” kaydı ile konuşmayacağını söyleyen Kemal Kılıçdaroğlu,  yaşananları 1961’de darbe sonrası cumhurbaşkanlığı seçimi sürecinde yaşanan Ali Fuat Başgil olayına benzetti.

Kılıçdaroğlu’nun Abdullah Gül’e yapılan ziyaretlerle ilgili sözleri şöyle:

Genelkurmay Başkanı ile Saray Sözcü’nün ziyaret anlamlıdır. Şimdi konuşmayacağım, daha sonra kapsamlı üzerinde duracağım. Bir kişi kendi tek adam düzenini güçlendirmek istiyorsa buna şiddetle karşı çıkacağım. 28 Şubat diye bağırıp ondan daha ağır bir vesayeti topluma giydirmeye çalışanlara karşı çıkacağım. Demokrasinin üzerindeki vesayeti kabul etmiyorum. Şimdi size bir ödev veriyorum Ali Fuat Başgil olayına bakın. Şimdi ise benzeri 2018’de yapılmak isteniyor.

ALİ FUAT BAŞGİL OLAYI NEDİR?

Kısaca aktarmak gerekirse Kafkas Cephesi’nde 4 yıl savaştıktan sonra akademik eğitimini yurt dışında tamamlayan  ve  1961’de cumhurbaşkanlığına aday olan Ali Fuat Başgil, kendisini ziyarete gelen dönemin komutanları ile görüştükten hemen sonra cumhurbaşkanlığı adaylığından vazgeçmiş, yeni seçildiği senatoda yemin dahi etmeden  istifa ederek, Türkiye’yi terketmiş ve  yurt dışına yerleşmiştir. Paşaların ziyaretinin perde arkası ise yıllar sonra anılarını yazdığı zaman ortaya çıkmıştır.

İşte Ali Fuat Başgil’in anılarından ve bazı kaynaklardan derlenmiş o ziyaretin kısa tarihçesi:

27 Mayıs Darbesi’nin komutanlarından ve Milli Birlik Komitesi üyelerinden General Sıktı Ulay ve Fahri Özdilek tarafından Başbakanlığa görüşme için davet edildiğinde, bunu olumlu olarak görüp fikir ve görüşlerini anlatmak için giden Ali Fuat Başgil, 24 Ekim 1961’de gerçekleştirdiği görüşmenin ardından hem adaylıktan çekildi hem de yemin dahi etmeden Samsun Senatörlüğü’nden istifa ederek İsviçre’ye gitti. Kamuoyunun bir mana veremediği bu sonucun sebebi ise sonradan anlaşılacaktı.

Hatıraları’nda kendisini görüşmeye çağıran Generallerin ordu içinde hâkim olamadıkları bir cuntadan söz ederek kendisini ölümle ve seçimleri iptal edip meclisi kapatmakla tehdit ettiklerini yazan Ali Fuat Başgil’i, nasıl caydırdıklarını anlatanlardan biri de General Sıktı Ulay’dı. Senato Başkanlığı’nı teklif ederek adaylıktan vazgeçmesini isteyen Generaller, ret cevabı alınca, kendisini doğrudan tehdide başlayan Sıtkı Ulay: “Seçildiğiniz anda Cumhurbaşkanı töreni için toplarınız atılmayacaktır. Sizi Cumhurbaşkanlığı arabası alıp Köşk’e götürmeyecek, aksine bir cipe bindirilerek Etlik’e götürüleceksiniz; orada yeriniz hazırlanmıştır. Belki de Etlik’te gömülebilirsiniz.” Dedi.

Bunun üzerine “Paşalar, siz hiç harp gördünüz mü? Harpte savaştınız mı?” diye soran ve “Hayır” cevabını alan Ali Fuat Başgil: “Paşalar! Ben Kafkas Cephesi’nde dört sene savaştım. Savaşın ne olduğunu bilirim. Harp sırasında ölüm akla gelmez. Ben şu anda canımı değil, milletimin geleceğini düşünüyorum.” Diye direnince, Sıktı Ulay kısaca: “Cemal Gürsel Paşa’nın karşısında başka bir adaylığa asla müsaade edemeyiz… Biz size cuntadan aldığımız emri tebliğ ediyoruz. Kabul edip etmemek size aittir. Lakin kabul etmezseniz sizin hayatınızı garanti edemeyiz. Bunu açık söyleyelim. Netice bununla da kalmayacak. Meclis açılmadan dağılacak, seçimler iptal edilecek, partiler kapatılacak ve askeri idare devam ettirilecektir. Siz bir hukukçu olarak bu neticeyi istemezsiniz sanırım.” Şeklinde konuştu ve bazı kaynaklara göre tabancasını çıkarıp masanın üzerine koydu.

 

Click to comment

Leave a Reply

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir