Connect with us

Güncel

“Kendi göbeğimizi kendimiz keseriz”

Türkiye Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanı Fahrettin Altun, “Türkiye olarak hem sınırlarımız içindeki hem de sınırlarımız dışındaki Kürt kardeşlerimizle bu tür çarpıtmalarla zedelenemeyecek sağlam bağlara sahibiz. Bunu hem geçmiş hem de bugünkü tecrübeleriyle en iyi yine Kürt kardeşlerimiz bilir” dedi.

Published

on

Prof. Dr. Fahrettin Altun, Siyaset Ekonomi Toplum Araştırmaları Vakfı (SETA) bünyesinde yayımlanan Kriter dergisine demeç verdi.

Başka hiçbir ülkenin Suriye politikasının Türkiye’nin yaklaşımı kadar istikrarlı olmadığını vurgulayan Fahrettin Altun, “Suriye’deki istikrarsızlık ve çatışma ortamının oluşturduğu boşlukta kendine yol bulan PKK/PYD ve DEAŞ terör tehdidini hiçbir ülke Türkiye kadar sıcak şekilde yaşamıyor” diyerek, sözlerine şunları ekledi:

“Sadece son üç yılda bu terör örgütlerince çoğu Suriye’nin kuzeyinde planlanmış 100’e yakın saldırıda binlerce vatandaşımızı kaybettik. Terör, uluslararası bir tehdit iken bazı ülkelerin terör örgütleri arasında ayrım yaptığına, hatta onları silahlandırıp desteklediğine ibretle şahitlik ettik. Bu tablo Türkiye’yi Sayın Cumhurbaşkanımızın ‘Kendi göbeğimizi kendimiz keseriz’ ifadesinde karşılık bulan kararlılığa taşıdı. Türkiye Fırat Kalkanı ve Zeytin Dalı harekatlarında olduğu gibi her türlü terör koridoru oluşturma girişimleri karşısında hiçbir tehdide aldırmadan yine kendi göbeğini kendi kesecektir. Önümüzdeki süreçte ABD’nin Suriye’den çekilme kararını yakından takip edeceğiz. Bu geçiş sürecini eşgüdüm ve iş birliği içerisinde yönetmek istiyoruz. Aynı zamanda Rusya ve İran’la birkaç yıldır devam eden yakın iş birliğimizi sürdüreceğiz.

ABD’nin Suriye’den çekilmesiyle Kürtlerin Türkiye’nin operasyonu ile karşı karşıya kalacağı. Türkiye olarak hem sınırlarımız içindeki hem de sınırlarımız dışındaki Kürt kardeşlerimizle bu tür çarpıtmalarla zedelenemeyecek sağlam bağlara sahibiz. Bunu hem geçmiş hem de bugünkü tecrübeleriyle en iyi yine Kürt kardeşlerimiz bilir. Bizim amacımız gayet net: Sınırımızın yanı başındaki terör bataklığının kurutulması, Suriye’nin toprak bütünlüğünün korunması ve ülkenin siyasi istikrara kavuşması. Tüm adımlarımızı bu doğrultuda atmaya devam edeceğiz. Bunun dışında bölgeye dönük etnisite temelli siyaset tasarımları, yönetilemeyen yeni kriz ve çatışma alanları ortaya çıkaracaktır. Bunun olmaması için Türkiye’ye kulak verilmesi hem bölgemizin istikrarı hem de küresel istikrar açısından elzemdir.”

ABD’nin son yıllarda bazı grupların ideolojik gündemlerinin etkisi altında kalarak Türkiye’yi rahatsız edecek birtakım adımlar attığını savunan Altun, şunları söyledi:

“ABD, Türkiye’ye rağmen adım atmanın Türkiye’nin beklentilerini karşılayarak iş yapmaktan daha maliyetli olduğunu ne kadar hızlı kavrarsa kendisi için o kadar iyi olur. Zira Türkiye hiçbir alanda alternatifsiz değildir.

Zaten bu konuda emri vaki olarak değerlendirilebilecek söylemler karşısında ülkemizin güvenliğinin hiçbir şartta pazarlık meselesi olamayacağını hem sahada hem masada ortaya koyduk.”

Altun, “Türkiye olarak hem sınırlarımız içindeki hem de sınırlarımız dışındaki Kürt kardeşlerimizle bu tür çarpıtmalarla zedelenemeyecek sağlam bağlara sahibiz. Bunu hem geçmiş hem de bugünkü tecrübeleriyle en iyi yine Kürt kardeşlerimiz bilir” dedi.

Kendi içinde normalleşmeyi sağlayan ve artık bölgesel bir güç olan Türkiye’nin şu an küresel bir güce dönüşme mücadelesi verdiğini belirten Altun, şunları kaydetti:

“Bu elbette yeni meydan okumaları beraberinde getiriyor. Özellikle 2013’ten sonra sistematik bir hal alan ‘yıpratma savaşı’ ile Erdoğan karşıtlığı üzerinden Türkiye’nin kaybetmesi hedeflenmişti. Bu süreçte sokak kalkışmalarından terör saldırılarına, askeri darbe girişiminden finansal ve ekonomik operasyonlara kadar farklı müdahale formlarıyla karşı karşıya kaldık. Her bir meydan okumayı ve saldırıyı devlet-millet birlikteliği ile atlattık. Türkiye’nin ulusal ve bölgesel ölçekte verdiği normalleşme mücadelesi küresel boyuta taşındıkça önüne farklı güçlükler çıkarılması elbette tahmin edilebilir. Buna mukabil Türkiye, Cumhurbaşkanı Erdoğan liderliğinde dış kaynaklı bu zorlukları bertaraf edecek bir vizyona ve bunu uygulayabilecek bir kapasiteye de sahip.”