Connect with us

Güncel

ABD ordusu: Yıldızlararası meteor Dünya’ya çarptı!

Bir meteor Dünya’yı ziyaret etmek için evinden oldukça uzun bir yol kat etti. Birleşik Devletler Uzay Komutanlığı tarafından yakın zamanda yayınlanan belgeye göre, araştırmacılar Dünya’ya çarptığı bilinen ilk yıldızlararası meteoru keşfetti.

Published

on

Güneş sistemimizin dışından gelen uzay kayası yani yıldızlararası meteor, son derece nadir görülen bir olay. Bu meteor, CNEOS 2014-01-08 olarak biliniyor ve 8 Ocak 2014’te Papua Yeni Gine’nin kuzeydoğu kıyısı boyunca “zorunlu iniş” yaptı.

“OUMUAMUA”YI ARAŞTIRIYORDU

Bu keşif, Harvard Üniversitesi’nde lisans öğrencisiyken 2019 yılında yazdığı çalışmasında, uzay kayasını “yıldızlararası meteor” olarak tanımlayan Amir Siraj’a sürpriz oldu. Siraj, Harvard Üniversitesi’nde bilim profesörü Abraham Loeb ile birlikte, 2017 yılında bulunan ve Güneş sistemimizde bilinen ilk yıldızlararası nesne olan ʻOumuamua’yı araştırıyordu.

Siraj, diğer yıldızlararası nesneleri bulmak için NASA’nın Yakın Dünya Nesne Araştırmaları veritabanını incelemeye karar verdi ve birkaç gün içinde yıldızlararası bir meteor olduğuna karar verdi.

DÜNYA İLE KAFA KAFAYA ÇARPIŞTI

Siraj’ın gözüne ilk çarpan meteorun yüksek hızıydı. Meteor, güneş etrafında saniyede yaklaşık 18,6 mil yani 30 kilometre hızla hareket eden Dünya’ya göre saniyede yaklaşık 28 mil yani 45 kilometre gibi yüksek bir hızda hareket ediyordu. Araştırmacılar meteorun hareket eden bir gezegende ne kadar hızlı hareket ettiğini ölçtüğü için, saniyede 45 kilometre aslında ne kadar hızlı gittiği değildi. Güneş merkezli hız, bir nesnenin yörüngesini belirlemenin daha doğru bir yolu olan meteorun güneşe göre hızı olarak tanımlanır ve meteorun Dünya’ya çarpma açısına göre hesaplanır. Gezegen, Güneş’in etrafında tek bir yönde hareket eder, bu nedenle meteor Dünya’yla kafa kafaya çarpmış olabilir: Yani gezegenin hareket ettiği yönün tersine veya arkadan, Dünya’nın hareket ettiği yöne doğru.

SANİYEDE 60 KİLOMETRE HIZLA SEYAHAT ETTİ

Meteor Dünya’ya arkadan çarptığından, Siraj’ın hesaplamaları meteorun aslında Güneş’e göre saniyede 60 kilometre hızla seyahat ettiğini gösterdi. Siraj, daha sonra meteorun yörüngesinin haritasını çıkardı ve diğer meteorların kapalı yörüngesinden farklı olarak sınırsız bir yörüngede olduğunu gördü. Bu, diğer meteorlar gibi güneşin etrafında dolaşmak yerine, güneş sisteminin dışından geldiği anlamına geliyor. Siraj, “Muhtemelen başka bir yıldız tarafından üretildi, o yıldızın gezegen sisteminden atıldı” dedi.

RESMİ ONAY ALDILAR

Loeb ve Siraj, verilerinin NASA’nın CNEOS veri tabanından gelmesi nedeniyle bulgularını bir dergide yayınlamayı başaramadı. Gereken ek bilgileri elde etmek için yıllarca çalıştıktan sonra, ABD Uzay Komutanlığı komutan yardımcısı John Shaw’dan aslında yıldızlararası bir meteor olduğuna dair resmi bir onay aldılar. Uzaydaki askeri operasyonlardan sorumlu olan komutanın, ABD Savunma Bakanlığı’nın bir parçası olduğu biliniyor.

ŞOK ETKİSİ YARATTI

Shaw mektupta, “ABD Uzay Komutanlığı’nın Birleşik Devletler Uzay Kuvvetleri hizmet bileşeni olan Uzay Operasyonları Komutanlığı Baş Bilim Adamı Dr. Joel Mozer, bu bulguyla ilgili olarak Savunma Bakanlığı’na sunulan ek verilerin analizini gözden geçirdi. Dr. Mozer, hız tahmininin NASA’ya bildirilenler, yıldızlararası bir yörüngeyi belirtmek için yeterince doğru” diye yazdı.

Siraj başka bir araştırmaya yönelmiş ve keşfini neredeyse unutmuştu, bu yüzden belge şok etkisi yarattı. Siraj, “Bu meteorun gerçek doğasını asla öğrenemeyeceğimizi, birçok denememizden sonra hükümette bir yerde engellendiğini düşündüm ve bu yüzden Savunma Bakanlığı’ndan gelen mektubu gözlerimle görmek gerçekten inanılmaz bir andı” ifadelerini kullandı.

OKYANUSA DÜŞEN METEORU GERİ ALMAK İÇİN EKİP KURACAK

Onay alındıktan sonra Siraj, ekibinin bulgularını bilimsel bir dergide yayınlanmak üzere yeniden göndermek için çalıştığını söyledi. Siraj ayrıca Pasifik Okyanusu’na düşen meteorun bir kısmını geri almak için bir ekip kurmak istiyor ancak projenin büyüklüğü nedeniyle bunun pek olası olmadığını kabul ediyor. Siraj, araştırmacıların “yıldızlararası nesnelerin kutsal kâsesi”ni ele geçirmeleri halinde, bilim insanlarının güneş sistemimizin ötesindeki dünya hakkında daha fazla şey keşfetmelerine yardımcı olmanın bilimsel olarak çığır açıcı olacağını söyledi.